Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ''Unutulmamalıdır ki 2023 AK Parti veya bizim şahsımızdan ziyade ülkemiz ve milletimiz için bir dönüm noktası olacaktır. Eskinin köhne devirlerine dönüş ile aydınlık geleceğe yürüyüş arasında kritik bir tercih yapacaktır. Milletimiz bugüne kadar girdiğimiz hiçbir mücadelede bizi yalnız bırakmadı.
Bugün ülke olarak dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmemizi sağlayacak radikal bir dönüşüm hamlesinin içindeyiz. Bunu da başaracağız. Bu durumun farkında olan sadece biz değiliz.
Türkiye'nin önünü kesmek için hem kendi siyasi ve ekonomik güçlerini kullanıyorlar, hem de içerideki araçlarını seferber ediyorlar. 2023 bir kader seçimidir. Her büyük dönüşüm gibi bu süreçte de sancılar çekiyor, bedeller ödüyoruz. Ekonomik dalgalanmalar ve hayat pahalılığı nedeniyle sıkıntılar yaşandığını biliyoruz. Çalışanlarımız başta olmak üzere her kesimin gelirlerini artırarak insanlarımızın yanında olduğunu göstermeye çalışıyoruz.
AK Partili belediyelere çağrıda bulunmak istiyorum. Su tarifelerinde biz en ana muhalefetiz ne şuyuz, ne buyuz. En az KDV indirimi kadar şartları uygun olanlar bunun üzerinde indirim yaparak enflasyonla mücadelemize katkıda bulunmalıdır. Yüzde 7 indirim yapmak suretiyle vatandaşımıza su parasında İstanbul yüzde 25'in üzerinde zam talebiyle meclise geldi ve mecliste ağırlık bizde olduğu için arkadaşlarımız bu zam talebine evet demediler. Biz vatandaşımızın bu noktada huzurunu istiyoruz.
Bunlar seçim öncesi 'İndirim getireceğiz' diyordu. Ağaları da Şanlıurfa'da 'Biz de elektriği bedava verelim' diyor. Elektriğin kimde olduğundan haberi yok. Enerji Tabii Kaynaklar Bakanlığı nerede AK Parti iktidarında. Bizler elektrikte tüm adımları en ideal şekilde atıyor, vatandaşımıza zulmetmeyen bir süreci çalıştırıyoruz.
Sen seçim dönemi söz verdin, koltuğa oturunca unutanlardan oldun, yüzde 25'in üzerinde bir zam talebiyle işi meclise getirdin. Meclis'te de arkadaşlarımız bunlara evet demedi. Türkiye, AK Partili belediyelerin olduğu yerlerde bizler en az yüzde 7 indirim yapmak suretiyle vatandaşlarımızı aydınlatacağız.
Seçim döneminin dışında bu açıklamayı yapıyoruz ve süratle bunu meclislerinden geçirerek vatandaşımızı rahatlatacaklar.
Hayat pahalılığının belini biz kıracağız. Marketler, çarşı pazar eğer vatandaşlarımıza zulmetmeye devam ediyorsanız denetim ekipleriyle sırtına bineceğiz. Hepsinden yaptıklarının hesabını soracağız. Bugüne kadar nice mücadeleleri zafere ulaştırdığımız milletimiz müsterih olsun. Nasıl milletimizi huzurlu kıldıysak, bundan sonra da huzurlu kılacağız.
Bizi asıl zorlayan, bugün de içimizdeki gafiller, mankurtlardır. Türkiye asırlardır ne çektiyse bu iç kavgadan, iç çekişmeden, içeriden yediği yumruklardan çekmiştir. Yaşadığımız her badirede bu tabloyu görebiliriz.
CHP ve başındaki zat maalesef ülkemizde demokrasinin kökleşmesine, ekonominin güçlenmesine karşı oynanan oyunların koçbaşlığına soyunmuştur. Bu zihniyet yalanlarıyla ülkenin zararından, insanımızın sıkıntısından medet uman anlayışlarıyla Türkiye'nin vaktini ve enerjisini tüketme peşindedir. Bu can sıkıcı tablodan üzüntü duymadan edemiyoruz. Bahtımıza Kılıçdaroğlu CHP'si gibi bir muhalefet çıktı.
Son günlerde kendi aklınca sık sık bize meydan okuyor. Karşıma çık diye yeri göğü inletiyor. Biz sandıkta karşısına çok çıktık. Kılıçdaroğlu 2010 yılında CHP Genel Başkanı oldu.
Bunlar her seçim hezimetinden sonra gereğini yapacağını taahhüt etmişse de bu da yalan çıktı. Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin başına getirilmesi hangi projenin ürünüydü bilmiyoruz ama hala orada olması misyonunu tamamlamadığının işaretidir.
Milletimizin çelikten iradesini terörle, darbeyle, vesayetle, tehditle kıramayanlar son olarak ekonomi kozunu sahaya sürmüştü. Biz oynanan oyunun farkındayız. Gençlerimiz başta olmak üzere insanlarımızın moralini bozmaktır. Sıkıntılarımız var ama avantajlar daha fazla. Türkiye vatandaşlarının can ve mal güvenliği endişesi taşımayan bir ülkedir. Türkiye artık 30 milyona dayanan istihdamıyla iş sıkıntısı çekilmediği bir ülkedir. Türkiye krizi fırsata dönüştüren bir ülkedir. Türkiye sınırları içerisindeki hiç kimseyi aç, açıkta, sahipsiz bırakmayacak sistemiyle kimsesizlerin kimsesi olmayı ilk önceliği belirleyen bir ülkedir.
AK Parti olarak son dönemde de asırlara sari demokrasi ve kalkınma mücadelesini tarihimizin en üst seviyesine çıkarmayı biz başardık. Ülkemize nasıl çağ atlattıysak bugünkü sıkıntıların da üzerinden biz geleceğiz. Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi haline getirmeden bu mücadeleyi bırakmayacağız. Milletimizin hayalini gerçeğe dönüştürmek için çalışacağız. Evlatlarımıza 2053 vizyonlarını hayata geçirebilecekleri büyük ve güçlü Türkiye'yi emanet edene kadar durmayacağız.
Dün Türkiye'yi küçümseyenler bugün eşit şartlarda oturarak yüzümüze bakarak tavrımızı merak ediyor. Dün bu milleti geçmişinden inanç, kültür ve medeniyet birikiminden koparmak isteyenler bugün yeniden özünü benimseyen bir şahlanışı seyrediyor. Büyük ve güçlü Türkiye'nin büyümesine engel olamayanlar yarın bu inkişaftan faydalanmak için sıraya girecektir. Bu değişimin yükselen yıldızı Türkiye'dir.
Siz kendi ülkelerinin yükselişini engellemek için paçasından tutup dibe çekmeye çalışanlara aldırmayın. Onların tek bildiği tek parti faşizmidir, darbe yönetimidir. Kendilerini ne kadar tutmaya çalışırlarsa çalışsınlar oynadıkları tiyatroda bir açık veriyorlar. Ya milletin inancına, değerlerine hakaret ediyorlar, ya emeklerine, gayretlerini alaya alıyorlar, ya darbecilere göz kırpıyor, Türkiye düşmanlarına selam çalıyorlar. Taciz, tecavüz, hırsızlık yapan mensuplarını koruyarak kimseyi umursamadıklarını gösteriyorlar. Tek vaatleri eski Türkiye'yi geri getirmek. Eski Türkiye'nin gelmesine izin vermeyeceğiz. Sıkıntıları atlatıp verdiğimiz tüm emeklerin karşılığını almış olacağız. Bize önce özgürlük havasını teneffüs edeceğimiz güçlü bir eser ve hizmet altyapısına sahip ülke lazım, o da Türkiye'dir. Biz çalışacağız, milletimiz sabredecek. Güzel günlere kavuşacağız.
Hükümete geldiğimiz günden beri önceliğimizin başına eğitimi koymamızın bir sebebi vardı. Salgın döneminde de bu önceliğimizden taviz vermedik. Bu yılın ilk dönemini yüz yüze eğitim ile tamamladık. Şimdi aynı kararlılıkla yüz yüze eğitime devam ediyoruz. Eğitimin lokomotifi olan öğretmenlerimizi de ihmal etmiyoruz. Öğretmenlik Meslek Kanunu da çıkardık.'' dedi.