Hazine ve Maliye Bakanı görevini Lütfi Elvan'dan devralan Nureddin Nebati'nin ilk açıklaması "Önceliğimiz yüksek faiz değil, yatırım ve istihdam olacak. Türkiye salgın sürecinde salgın sürecinde en hızlı toparlanan ülkelerden birisi haline geldi. Tam bağımsız bir Türkiye misyonu ile yeni bir yola girdik, en önemli öncelik yüksek faiz olmayacak.'' demek oldu.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, açıklamasının devamında, ''Yatırım üretim ve ihracat artışını tetiklemek ve bu sayede cari açık dış borç gibi kronik sorunları tamamen bertaraf etmek, istihdamı artırmak, ücret artışını sağlamak Türkiye'nin iç dinamiklerini de dikkate almak kaydı ile ulusal ve uluslararası tüm ilişkileri gözeterek asla kulağını sokaktan işten, iş adamından, çalışanından uzak tutmayarak gereğini yapmak olacaktır.
Artık işçinin de kendisini patron olarak hissettiği bir söylemi geliştiriyoruz. Bu ülkede sabit gelirliler nasıl enflasyona ezdirilmedi, emekliler ezdirilmedi. Bundan sonraki yolculuklarımızda önceliklerimiz arasındadır.
Ekonomi yönetimi emeğini sarf eden hangi konumda olursa olsun insanların öncelikli olduğu bir ekonomi politik anlayışımız olacak.'' dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, 25 Kasım 2021 tarihinde faiz indirimi ile ilgili attığı tweetlerde ''Türkiye Ekonomi Politiğini tüm ezber ve önkabullerimizi bir yana bırakarak, bilimsel veriler ışığında netleştirelim ve bilgi karmaşasını ortadan kaldıralım. Türkiye ekonomisini sadece döviz kurunu baz alan dar bakış açısı yerine büyük bir pencereden değerlendirmemiz gerekiyor.
Düşük faiz avantajı ile birlikte ihracat artışından elde ettiğimiz geliri ithalatımızın en büyük kalemleri olan enerji, hammadde ve ara malı yatırımlarına yönlendireceğiz. Bu sayede hem enflasyon üzerindeki kur baskısını azaltacağız hem de istihdamın artmasını sağlayacağız.
Mevcut piyasa koşullarında politika faizinin enflasyonun altında tutulmasında herhangi bir sorun yoktur. Talep enflasyonunu azaltmak için faizlerin arttırılması gerekirken, küresel salgının neden olduğu arz enflasyonunu azaltmak için faizlerin düşürülmesi gerekmektedir.
Bu politikamıza yönelik manipülatif kur ataklarının olduğu bir dönemden geçiyoruz. Bunlarla mücadelede, tüm kesimlerin, bize dikte edilmiş “yüksek faiz, düşük enflasyon” politikasının yanlışlığını yapısal cari açık veren ülkemiz özelinde tekrar değerlendirmelerini öneriyorum. Sonuç olarak, pandemi sonrası dönemde de ülkemiz genç nüfusu, kalifiye işgücü, modern lojistik altyapısı, gelişen teknolojisi ve düşük faiz ortamı gibi birçok cazip yatırım olanaklarıyla istikrarlı bir şekilde kalkınmasını sürdürecek ve pozitif ayrışmaya devam edecektir.'' demişti.