Tüketicinin korunması kavramı, modern anlamda 1960'lı yıllardan sonra dünyada ivme kazanmış olup, ülkemizde de 1982 Anayasasının 172'nci maddesi ile Devlete tüketicileri koruyucu tedbirleri alma görevi verilmiştir.
1995 yılına gelinceye kadar tüketicinin korunması konusu genel hukuk kuralları çerçevesinde ele alınmıştır. Ancak, değişen ve gelişen satış teknikleri ile büyüyen ve kurumsallaşan firmalar karşısında uygulanan genel hukuk kuralları, tüketicileri koruma konusunda yetersiz kalmıştır. Bu nedenle, ülkemizde ilk defa 1995 yılında çıkarılan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, tüketicileri koruma altına alan özel bir yasa olarak ayrı bir önem taşımaktadır.
4077 sayılı Kanunda 2003 yılında kapsamlı bir değişikliğe gidilerek tüketicilere yeni haklar sağlanmış, 2014 yılında ise söz konusu Kanun yürürlükten kaldırılarak tüketicilerin korunma alanını genişleten 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlüğe girmiştir. Ancak, gelinen süreçte tüketicinin korunması konusunun çok dinamik bir alan olması, Ülkemizde ve dünyada ticaret hayatında çok hızlı bir değişim ve gelişim yaşanması nedeniyle, mevcut 6502 sayılı Kanunda da değişiklik ihtiyacı hasıl olmuştur.
Bu çerçevede hazırlanan Kanun Teklifi ile tüketicileri daha ileri seviyede korumaya yönelik tedbirlerin alınması, tüketicilerin hak arama yollarının kolaylaştırılması, tüketicilerin bilgilendirilmesine ağırlık verilmesi ile orantılılık, ölçülülük ve caydırıcılık ilkeleri gözetilerek ceza sisteminin yeniden düzenlenmesi amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda aşağıda yer alan konulara ilişkin olarak Kanunda değişiklik yapılması öngörülmektedir.