Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, ''İklim Manifestosu nedeniyle kıymetli derneğimizi tebrik ediyorum. 2020 yılında dünya salgının etkileriyle yüzde 3.1 oranında daraldı. 2020'de ilk çeyrekten itibaren Türkiye ve dünyadaki kapanmalar başladığında Türkiye hızlı şekilde Mart ayının ortalarından itibaren proaktif tedbirler alıp, tüm sektörlerin önünü açan tedbirlerle dünyadan ayrıştı ve yüzde 1.8'lik büyümeyi gerçekleştirdi.
Geçen yıl ilk 3 çeyrekte GSYH büyümesi yıllık yüzde 11.7'ye ulaştı. Bu yıl bu büyüme trendi devam edecek. Malum geçen gün Pazartesi günü Cumhurbaşkanımız Türkiye'nin ihracat rekorunu açıkladı, bu yıl da 250 milyar dolarlık ihracat hedefini ortaya koydu. Bu hedefe çok kolay ulaşacağımız açık.
Öncü göstergelerden anladığımız üzere ekonomik aktivitede ılımlı görünüm devam ediyor. Geçen yıl kapandığımızda lütfen hatırlayınız, istihdam, kısa çalışma ödenekleri açıldığınız zaman ciddi işten çıkarmalar olacak diye ortalığı yaygaraya verenler oldu. 2020 yılının ilk 10 ayında 2.5 milyonun üzerinde toplam istihdam artarak salgın öncesi seviyesine ulaştı ve aştı. İstihdamı artırmak için KOSGEB destekli olarak son 12 ayda çalışan sayısını koruyan ve gençleri istihdam edecek olan şirketlere de 100 bin lira destek vermeye devam ediyoruz.
Türkiye 2021 yılında ihracatta tarihi bir rekor kırdı. İhracat geçen yıl yüzde 32.9 gibi tarihi yine rekorlar kırarak az önce ifade ettiğim gibi 225 milyar dolara ulaştı. Artık ayda 20 milyar dolar ve üzerinde ihracatla yolumuza devam ediyoruz. İhracat odaklı büyüme trendi bu yıl da devam edecek.
2021 yılında ithalat bir önceki yıla göre yüzde 23.6 arttı. İhracat 32.9 arttı. Yani dış ticaret açığı yüzde 7.8 oranında azalarak 45.9 milyar dolar seviyesine geriledi. Turizmde gerçekten tarihi rekorlar kırdık. İlk defa Akdeniz ülkelerinden fazla turist kabul etti bu ülke. İhracat artmaya devam edecek. İhracat artarken içerideki üretim artacak, sanayi gelişecek, istihdam artacak ve inşallah bu yıl tarihi rekorların kırıldığı yeni ekonomik modelin tamamen uygulanabilir olduğu ve önümüzdeki yılın bu yılın daha öngörülebilir istikrarlı Türkiye'nin kazanımlarının en yüksek olduğu yıllardan birisi olacak. Cari fazla ve büyüme. Hep birlikte bunları yaşayıp içselleştireceğiz.
Ortodoks politikaları bir tarafa koyduk. Bunu yaparken de eplektik olmayın. Ülkenin gerçeklerine, iç dinamiklerine uygun şekilde maliye ve para politikalarını birlikte yürüterek her türlü tedbiri almak, özellikle de bütçe disiplininden taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz. Özellikle reel sektörün bizi anladığı MÜSİAD gibi kazancını bereketli ve helal yollardan, üretimden geçirenlerin bizim dilimizi çok iyi anlayabileceği bir dönemdeyiz. Bu dönem herkesin kazandığı, önünü gören, hesabını kitabını yapan bir dönem olacak. Rahat olun.
Özellikle son yıllarda hızla değişen sosyo ekonomik dinamikler önemli dönüşümleri beraberinde getirmektedir. Bu dönüşümün en önemli aktörleri de küresel talebi ve tüketici beklentilerini en doğru şekilde takip ve analiz eden değişen tercihlere en kaliteli ürünlerle mevcut gelir dağılımı kompozisyonuna en uygun ürün yelpazesiyle ulaşabilen siz değerli iş adamlarımızdır.
Bu dönemde, bu bağlamda hükümetlerimiz döneminde Ar-Ge harcamalarını destekleyen politikalara önem verdik. Getireceğimiz yeni enstrümanlarla üretim odaklı ve imalat ve ihracata yönelik firmalarımızı destekleyecek çok önemli çalışmalarımız var. İhracatını geliştirmek isteyen, üretmek isteyen, bize gelecek.
Biz de net olarak şunu söylüyoruz: Yeter ki üret, ihracat kapasitesine, istihdam kapasiteni artır. Biz seni sırtımızda taşıyacağız, taşımaya devam edeceğiz. Bu gelişmelerle ülkemizi rekabetçi kılma yönünde önemli mesafe aldık.
Türkiye Ekonomi modelini bu doğrultuda sizlerin desteğiyle hayata geçiriyoruz. 20 Aralık tarihi bir milattır. Ortodoks davranmıyorsunuz, bize bir tane kalem yeter diyenlere hayır. Bireysel yatırımcıların algı operasyonlarıyla zarar görmesini engelleyecek, TL'yi güçlendirecek, farklı operasyonların etkisi altında kalmayı engelleyecek enstrümanlarımızın tamamını sunduk. Kolaylaştırıcı tedbirlerimizi aldık. Bundan sonra yapılacak şey, hükümetin ekonomi politikalarını dikkatli şekilde takip etmek ve elimizdeki toplumsal ritüellere uygun şekilde çıkarılmış enstrümanları uygun şekilde kullanma dönemi. Bunları kullanın.
20 Aralık öncesinde oluşturulmuş karamsar tablo ve Döviz üzerindeki köpük kısa sürede terse çevrildi. Toplumdaki her bireye kadar önemli kazanımların gerçekleştirildiği bir döneme geçişin moraliyle hareket ediyoruz. 2022 yılında çok güçlü bir şekilde hareket etme olanağını bize sağlamış durumda. Lütfen işinize, gücünüze bakın. Her türlü imkandan faydalanın.
Ortodoks düşünmek zorunda değiliz. Bize öğretilmiş olan şeyler çerçevesinde hareket etmek zorunda değiliz. Bu ülkenin gelenekleri, görenekleri, toplumsal dayanışması, iç dinamikleri, kültürü hepsi dünyanın küresel olduğunun anlaşıldığı bu dönemde bize bir kazanım sağlıyor, korku değil. Bizim gücümüz bizim tarihimizden, bizim gücümüz bu toplumun dayanışmasından, bizim gücümüz son 2 yılda salgında olduğu gibi uyum sağlama kabilitindeki çabamızdan kaynaklanıyor.
Tüm yakın pazarların üretim merkezi olduğumuzu unutmayın. Yakın pazarlardaki çok farklı talepleri karşılayabilecek çok büyük bir üretim üssü olduğumuzu unutmayın. Türkiye pasaportuna sahip olduğunuzu asla unutmayın.
Kur tartışılır olmaktan çıktı. Özellikle kur korumalı mevduat ürününü en çok benimseyen bir tedbir paketi silsilesindeki birinci sıraya oturtan sonuç almış olduk. Döviz Kurları dengeye kavuştu. Artık bir gündem maddemizi gündemden çıkarıyoruz. Kur korumalı TL mevduat hesabı her gün güncelleniyor. Vatandaşımız çok iyi bir destek veriyor. Kendisini koruyor, kazancını artırıyor ve dün itibarıyla son rakamları söyleyeyim 91.5 milyar liraya ulaşan bir hacme geldi. Sadece bir enstrümandaki bir adımımız bile Türkiye'nin köpüklerle algı operasyonlarıyla nasıl karşı karşıya kaldığını göstermesi açısından önemli bir göstergedir. Bitti köpükler, algılar da bitti.
Algıların her zaman çok güçlü bir performans sergilediğini ama güçlü performasın mutlak surette güçlü bir duvara toslayacağını da bilelim. Bir yere kadar hareket ettirirler bunu toplum mühendisliğiyle de pekiştirirler ama geleceği yer gerçekliktir.'' dedi.