Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, ''Türkiye ekonomi modeli yeni adımlar ve enflasyon tedbirleri tanıtım toplantısındayız. Geçtiğimiz yıl aralık ayında hayata geçirdiğimiz ekonomi politikalarını bir bir işliyoruz. Bugün 20 Aralık’tan sonra önemli bir eşiği geçeceğiz. 4 saç ayağı üzerine inşa ettiğimiz ekonomi modelimizin enstrümanlarının detaylarını sizlerle paylaşacağım.
Öncelikle biliyorsunuz geçen 20 Aralık’tan itibaren sayın Cumhurbaşkanımız hızlı bir şekilde saat 19.00 itibarıyla tedbirler paketini sunmuştu. İlk maddemiz koruma mevduatı ile ilgiliydi. O günden bu güne en önemli ayaklarından birisi tam işleyiş halinde ve her geçen gün ivmesini de artırarak belli bir noktaya geldi. Bu Türk lirasına olan güvenin ve sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde ortaya koymuş olduğu performansın tescil edilmesiydi.
Döviz bozdurum oranı yüzde 49’u yani 10 milyar doları geçti. Şimdi adım adım tedbirlerimizden bir ikincisinde yani altın ile ilgili tasarruf önlemimiz nedir. Onlarla ilgili birkaç şey söyleyeyim. Büyümenin finansmanında yurt içi tasarrufların geliştirilmesini yurt içi tasarruflarının etkin ve verimli alanlara yönelinmesini amaçlayan bir tasarruf sistemi modeli. Bu model yastıkaltı birikimlerini finansal sisteme kazandıracak. Yurt için tasarrufların etkin ortamlara yönlendirilmesini geliştirecek ve TL tasarruflarının cazibesini artıracaktır.
Yastık altının ekonomiye kazandırılması paydaşlar vasıtasıyla yürüyordu. Yastık altında bulundurulan tasarruflar ülkemizin gerçeği olmasına rağmen ekonomiye kazandırılmasında yeterince yol alınamadı.
Bugüne kadar çabaları toplulaştıracak 2022 1 Mart’tan 81 ilde olmak üzere 1.500’ün üzerindeki kuyumcularda olan çalışmaları başlatıyoruz. Ahmet amca, Ahmet dayı bunlar çocuklarının geleceğinde kendi tasarruflarını sağlayacak adımlar atacak. Fiziksel olarak biriktirdikleri altın tasarruflarını kolay ve güvenli bir şekilde kuyumcular ve bankalar aracılığıyla finansal sisteme dahil edecekler.
Talep etmeleri dahilinde fiziki olarak geri alabilecektir. Altın ve depo hesaplarına yatırabilecekleri gibi altın karşılıklarını TL’de tutarak altın dönüşümlü mevduat hesabı açarak aynı zamanda risksiz bir kazanç sağlayacaklardır. Fiziki altın teslim noktaları bankalar ve kuyumcular olacak. Kuyumcuların sayısı mart ayından itibaren 1500’ün üzerinde olacak ve yıl sonuna en az 10 bin kuyumcunun devreye alındığı bir sistemi paydaşlarımızla yerine getireceğiz.
Paydaşlarımız altın rafineleri ve tecrübeli olan sektör liderleri olacak. Takasbank, Borsa İstanbul ve Darphane. Bunlar bankalarla iş birliğini geliştirecek. Teyzelerimizin altınlarını finansal olarak kullanılması yönünde bizleri motive edeceklerdir. Altın depo hesapları, çeyrek hesap, Altın dönüşümlü TL mevduat hesapları Takasbank ile yürümüş olacak. Altın bizim gerçekliğimiz evimizin bir köşesinde mutlak surette bu toprakların vazgeçemediği bir madendir.
Finansal sistemi rahatlatacak bir araç haline dönüştürülmesinin tam zamanıdır. Şimdi sadece paydaşlarımızın değil tüm vatandaşlarımızın gerekli adımları atmasını bekliyoruz. Bankalarda an itibarıyla Emlak Katılım, Vakıf Katılım, Ziraat Katılım, Kuveyt Türk ve Albaraka bu işin önde gidenleri olacaktır. Katılım bankaları ve kamu mevduat bankaları bu işleyişte en önemli araçlar olacaktır. Alım satım, çeyrek hesap 1 Mart 2022’den itibaren çeyrek katılım hesapları 15 Mart 2022’den itibaren altın hesabı işlemleri işlevsel hale gelecek.
Kamu bankalarımız Halkbank, Ziraat Bankası ve Vakıfbank bu işin öncülüğünü yapacaklar. Altın toplama günü her gün işleyecek bir tasarruf yöntemi haline gelecektir. Vatandaşlarımızın altınlarını sisteme koyabilmesi için başta sisteme dahil olacak kuyumcu sayılarının artırılması üzerine kapsamlı çalışmaları vakit kaybetmeden hayata geçiriyoruz. Altın toplama sürecinde bugüne kadar uygulanandan farklı olarak bankaların bazı şubeleri sürekli aracılık edecek.
Takasbank tarafından uygulanan altın transfer sisteminin yaygınlaştırılması, altının dijitalize edilmesi ve farklı platformların uygulamaya koyulması yer alıyor. Vatandaşlarımızın anında haberdar olabilmesi için kamu spotları devam edecektir.
Biz tasarruflarımızı artırırken Türkiye ekonomi modelinin gerekliliklerini yerine getirecek dağıtım sistemlerini kurmamız lazımdır. Bunlardan bir tanesi tüm iş dünyamızın bildiği ve bugüne kadar hep faydalandığı en önemli ayaklarından bir tanesi Hazine destekli kefalet sistemidir. Yani KGF’dir. Bununla da biz imalatçılarımızın ve ilgili tüm kesimlerin faydalanabileceği ilk paketimiz.
Dengeli ve sürdürülebilir bir büyümeye katkı sağlanması yüksek katma değerli yatırımların gerçekleştirilmesi ve cari dengeyi sağlaması, kalkınma planlı sektörlerin finansmana erişiminin kolaylaştırılması bununla sağlanacak. Dengeli ve sürdürülebilir bir büyüme. Geçen yıl dengeli büyümenin en önemli yılını yaşadık. Türkiye son yılların aksine büyürken cari açık azaldı.
Bundan sonra Türkiye büyüyecek cari açık yerine gelecek. Bundan sonra Türkiye’nin büyümesinin konuşulduğu bir döneme girdik. Bunun sağlarken Hazine ve Maliye Bakanlığımızın işletmelerin krediye erişimi teminat amacıyla paketimiz bir önceki paketlerde olduğu gibi ciddi bir katkı sağladı bugüne kadar.
Sıkıntılı dönemde 2 yıl önceki başlayan salgın döneminde KGF elimiz ayağımız oldu. İş dünyamız azami şekilde faydalandı. İş dünyası gereksiz ihtiyaçlarını bile buradan giderdi. Şimdi tüketime değil üretime yönelik Türkiye’nin paketini açıklıyorum. 60 milyar liralık kefaret hacmi oluşturuyoruz. Bu bitince başlayacak paketlerin ilk adımıdır. Yeter ki üretin, yatırım yapın, bu ülkeye katma değer sağlayacak adımlar atın.
Biz tüm sektörlerin önünde yol açıcı olacağız. Takip eden değil, proaktif olan, tüketime değil üretime odaklı, yüksek teknoloji odaklı, ihracat odaklı her türlü anlamda bir anlayışla bu anlayışın getirdiği yol açma prensibiyle yolumuza çıktık.
Yatırım destek paketi, ihracat destek paketi, KGF destek paketi olmak üzere 3 paketi devreye alıyoruz. İhracatın artırılması yatırım ve üretimin geliştirilmesi ve finansmana erişimin artırılması 20 Aralık’ta ifade ettiğimiz en önemli cümlenin özetidir.
Hedef sektörlerimizi belirledik. Ülkemizde teknolojinin gelişimine önem veriyoruz. Türkiye’deki genç nüfus yaklaşık 13 milyon. Yani 20 OECD ülkesinin genç nüfusu kadar bir genç nüfusa sahibiz. Genç nüfus bilişime ve teknolojiye önem veriyor. 1 milyon yazılımcı projemizi ortaya koymuştuk. Projeye 800 bin kişi kaydolmuş 790 bin kişi aktif eğimi alıyor olmaktadır. Bankacılık, finans ve teknoloji şirketleri işveren portalımıza kaydolmuştur.
Şimdi KGF kanalıyla ileri teknoloji odaklı girişim sermayesi ekosistemine adım atmış olacağız. Yatırım destek paketimiz 25 milyar liralık bir destektir. Yatırım kredileri için azami 24 ay ödeme azami 96 ay vade. KOBİ ve KOBİ dışına dağıtıyoruz. 1.25 kat kefaret limiti. Azami 6 ay ödemesiz dönem azami 30 ay vade ve kar payı oranı da 0.24 sabit TL referans için + yüzde 1 24 ay sabit referans yüzde 2’dir. Bankalar için faiz oranı 0-24 oranı içi TL referans oranı yüzde 1, 24 ay üzeri için TL referans + yüzde 2’dir. İşletme kredileri azami 6 ay olmak üzere 24 aya kadar olacaktır ve her bir KOBİ İçin maksimum kredi limiti 25 milyon lira büyük firmalar için 100 milyon lira olacaktır. Türk finansal sistemine kamu ve özel bankaları bizimle iş birliği yapan özel bankalarımız hızlı bir şekilde bu işin kolaylaştırıcı olarak adımlarını atın.
20 Aralık’tan sonra güzel işler yaptık. Kamu ve özel bankalarımız her alanda iş birliğini ortaya koydular. Şimdi yatırım zamanıdır. Şimdi üretim zamanıdır. Şimdi istihdam zamanıdır. Biz bir şeyi başardık. Salgın döneminde 2020 yılında dünya küçülürken bu ülkeyi büyüttük. Geçen yıl dünya tek haneli büyümelerle övünürken biz çift haneli olarak büyüdük. Bu ülkenin iş dünyası girişimcisi öylesine azimli. Türkiye toprakları o kadar iştahlı ve bereketli ki yakın çevremizdeki bütün coğrafyaların üretim merkezi olduk.
Bu başarımızı sürekli hale getirmemiz lazım. Bu başarımızı istikrarlı bir büyüme, güçlü bir Türkiye sloganıyla bereketlendirmemiz lazım. Bereket bizim gayemizle, gayretimizle, alın terimizle hep birlikte olur. İhracat destek paketimiz azami 6 ay azami 18 vade KOBİ’lerle mevcutta ihracatçı olmayan ama ihracat potansiyeli olan bütün KOBİ’ler bu imkandan faydalanacaklar. Kar payında sabit TL referans payı yüzde 1 faiz oranında değişken TL referans olarak yüzde 1 uygulanacaktır. İşletme harcamaları destek paketimiz 6 ay ödemesiz azami 24 ay vade 12 ay kullandırım süresi KOBİ ve KOBİ dışı nakit kullandırım. Kar payı TL referans yüzde 1 TL referans + yüzde 1 olarak uygulanacak. Bankalarımız ve katılım bankalarımız burada ortaktır.
Üreticinin imalatçının ihracatçının genç girişimcinin hakkını başkalarına kullandırtmayacağız. Sıkı takipçi olacağız. Bunun için faturaların sözleşme ile belgelendirilmesi zorunluluğu getirilmiştir. Parayı ver sen karışma krediyi kullandır sen işine bakma yok. İşletme sermaye ihtiyaçları için yalnızca kartlı kullanma şartı bulunmaktadır. Nakit kullanımı yüzde 10 ile sınırlıdır. Refinansman aracılığıyla kullanımı kesinlikle yasaklanmıştır. Amaç dışı kullanım gerçek dışı beyanlar için özel yaptırım hükümlerimiz de uygulanacaktır.
Tedbirler kredinin kullandırılmasında zorlukları çıkarmak demek değildir. Bankacılarımıza ve KGF Genel Müdürü ve yönetimine söylüyorum. Kredi kullanımı ihtiyacı olanların hızlı bir şekilde karşılandığı, bankacılık sektörünün keyfine bağlı olmayan bir yöntemle gerçekleştirilecektir. Bu tedbirler yanlış yapanların yanlışını engellemeye yönelik bir tedbirler setidir. Girişimcinin önünü kapayan ihtiyacı olanın yolunu zorlaştıran bizden değildir. Açık ve net söylüyorum. Piyasanın bir adamı olarak söylüyorum. Önümüze engel teşkil eden bizimle yol yürüyemez.
Biz iş dünyasının muhteşem görüntüsü ile bu ülkeyi siyasal iktidar olarak taşıyoruz. Bu vatan bu milletin emekleri ile büyüyor. Türkiye’deki 85 milyona yakın insanın sayesinde Londra’da güçlü olarak kendimizi ifade edecek kapasiteyi kullanıyoruz.
Biz 1 ve beraber hareket ettikçe önümüzdeki engelleri aşar geçeriz. Tasarruf ettik, dağıttık, dağıtmaya da devam edeceğiz. Tedbirler paketinden önce ifade ettiğim dağıtım paketleri 1 tane değildir. Peşi sıra gelecektir. Kalkınma bankamız, Eximbank imkanlarını seferber edecek. Merkez Banka’mızın her türlü imkanı iş görenin önünde olacak.
Bunları yaparken enflasyonu tetikleyecek adımlara göğüs gereceğiz. Enflasyonla ilgili tedbirleri de hep beraber alacağız. Türkiye ekonomi modeli geçmiş ekonomi politikalarının kapsamlı bir değerlendirilmesi ile oluşturulmuş ekonomi politikası olmakla beraber risklerin bertaraf edilmesini amaçlayan bir modeldir.
Kısa süreli sermaye hareketlerinin negatif etkilerini zayıflatarak döviz kurunun enflasyon üzerindeki etkilerini azaltmayı amaçlıyoruz. Enflasyon Türkiye’de ve dünyada daha uzun süre konuşacağımız önemli bir problemdir. Dünyada enflasyon en gelişmiş ülkelerden gelişmemiş ülkelere ortak bir beladır. Çok sert tedbir alamıyor Batı. Tek başına alınan parasal önlemlerin enflasyonu engelleyici özelliğinden ziyade finansal krize yol açabileceğini de ortaya koydular. Yöntem ve yol bir tane değildir. Bu yol ve yöntemleri bilmemiz lazımdır. Enflasyon talep yönlü artıyor. Arz yönlü artıyor ve beklenti yöntemiyle bizi zorluyor. Talep enflasyonunu etkileyebilecek tüketici kredilerinin hızla artmasına karşı tedbirleri el alıyoruz. Selektif kredi politikalarıyla talep enflasyonunu oluşturmayacak kredi büyümesini sağlamaya devam edeceğiz. Yurt dışında görüldüğü üzere maliyetler, emtia endeksi hala yükselmeye devam ediyor. Petrol 94 dolar seviyesine geldi.
Türkiye ne yaptı? Kim ne söylerse söylesin. Reel elektrik fiyatlarının değişimi reel olarak elektrik fiyatları halen negatif olarak seyrediyor. Bu ne demektir doğal gaz fiyatlarınla aynı şekilde reel olarak Türkiye’de halen negatiftir. Bu ne demektir. Biz Türkiye olarak kamu maliyesi olarak aslında hala sübvansiyonlara ciddi bir şekilde devam ediyoruz demektir. Türkiye’de elektrik fiyatları doğal gaz fiyatları reel fiyatların da altındadır. Şu anda satın aldığımız doğal gazın 5’te 4’ünü hükümet yüklenmiş durumdadır. Elektrik fiyatları gene aynı şekilde bütün dünya elektrik ve doğal gaz ile ve diğer emtia fiyatlarındaki yükselişle uğraşırken, bunun üzerine kurulu muhalif söylemlerin daha adil bir şekilde dönüştürülmesi konusunda çağrımız var.
Kur ve TÜFE yıllık değişime baktığımızda da sepet kur ile çekirdek enflasyonun ne kadar birbiri ile tetikleyici olduğunu görüyoruz. Türkiye’de kur fiyatlarındaki artıştan dolayı iç talepteki artışla birleşince enflasyon belli bir noktaya geldi. Sahte belgelerle söylendiği gibi doların 22 liraya gittiği ortamda değiliz. İstikrarlı bir şekilde çok düşük oynaklıklarla yoluna devam eden, beklentilere uygun ve rekabet edilebilir bir kur seviyesinde giderken hala zihinlerimiz 2020 Aralık ayına kalırsa kendimize de ülkemize de yazık ederiz.
Biz vazgeçtiğimiz 200 milyar liranın enflasyona düşük çıkmasında katkısı olmuştur ama kamu maliyesinin nelerden vazgeçtiğini sizlere ifade etmek istiyorum.
Geçen yıl Türkiye bir şeyi değiştirdi. Büyüme varken cari açık. 2021 yılı alkışlanacak bir grafiktir. Uluslararası tüm gözlemciler tarafından taktirle karşılanan bir şey bu. Bütün dünya krizle uğraşırken, Türkiye iş dünyasıyla bir şeyi başardı. En zor günlerde işte bu yüzde 12’ye varan bir büyümenin 1.9’luk bir cari dengeye gelmesinin ifadesidir bu. Bunu biz başardık.
Sıkıntıya düştüğümüz anda başımızı iki elimizin altına alıp ben ne yaparım demedi bu iş dünyası. Tersine bir kapı kapanmışsa mutlaka açılacak bir kapı vardır. 225 milyar dolarlık bir ihracat dünyanın daraldığı bir 2021 ve kendisini toparlayabildiği bir 2022’de gerçekleştirmişse bunun bir başarı hikayesi olarak kabul edilmesi lazımdır.
Üretim ve satış noktalarının gönüllülük esasında fiyat indirimlerine katkı vermesini sağlayacağız. Tüm kesimlerin iş birliği ile enflasyonun düşerek kazanan bir Türkiye’ye ulaşacağız. Birlikten bereket doğar. Kazanan Türkiye'dir.
Bir mobil uygulaması başlatıyoruz. Bu mobil uygulaması ile vatandaşlarımız enflasyon düşüşüne katkı veren satış noktalarında ürün fiyat takibini yapacak. Satış noktaları kategori ve ürün özelliklerinde kolay arama yapacak. Toplam alışveriş tutarını hesaplayarak en ucuz harita çıkacak. Uygulama 1 Mart’tan itibaren başlayacak. Bu mobil uygulamanın geliştirilmesiyle enflasyonda mücadelede ortaya konulacak adımların fiyatlara yansımasını engelleyecek tedbirlerimizi ortaya koyacağız.
Açık ve net söyleyeceğim bizim zihinlerimizin iş dünyası ve üreticiler olarak dönüşümünün sağlanması lazımdır. 2022 fiyatlamalarını 2022 gerçekliği ile yapmamız lazımdır. Bu konuda sizin desteklerinize ihtiyaçlarımız var. Enflasyonla mücadelede fiyata yansıtılıp yansıtılmadığı noktasında gerekli adımları atacağız.
Enflasyonla mücadele timi kuruyoruz. Fiyatların daha sıkı denetlendiği. Ticaretinizle alıp veremediğimiz yok ama fahiş fiyat uygulayanlarla enflasyonla mücadele timi vergi denetim kurulundaki müfettişlerimiz ve gelir idaresindeki müfettişlerimizle timi oluşturuyoruz. Yanlış yapanlarla ilgili en sert tedbirleri alacağız.'' dedi.