Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:Türk tiyatrosunun ve sinemasının usta ismi Ayten Gökçer’i rahmetle yad ediyorum. Kıymetli sanatçımızın sevenlerine ve sanat dünyamıza baş sağlığı diliyorum. Çiftçilerimiz ve onların temsilcileriyle birlikte burada bulunmaktan mutluluk duyuyorum. Çiftçilerimizin, dünya çiftçiler gününü tebrik ediyorum.
Bereketli bir yıl temenni ediyorum. Çiftçi kardeşlerimize ülkemize ve milletimize kazandırdıklarından dolayı teşekkür ediyorum. Sadece ülkemiz tarımına yaptıkları katkı için değil demokrasimize verdikleri destek için de müteşekkiriz. 15 Temmuz darbe girişiminde benim çiftçi kardeşim darbecileri önlemek için bir yıllık mahsulünü ateşe verdi. Cesaretlerini ve vatanperverliklerini asla unutmayacağız.
Türkiye’yi vesayetin her türlüsünden kurtarma mücadelesini birlikte verdik. Türk demokrasisine vurulan prangaları birlikte parçaladık. Ülkemizi hayal dahi edilemeyecek seviyelere getirdik. Türkiye Yüzyılı'nı da çiftçilerimizle omuz omuza inşa edeceğiz. Hayatımızı toprağın üzerinde ondan elde ettiğimiz mahsullerle sürdürüyoruz.
Ne diyordu büyük usta Aşık Veysel; “Benim sadık yarim kara topraktır.”
Evet insanoğlunun sadık yari topraktır. Toprak olmazsa hayat olmaz.
Emek vermez, alın teri dökmez, gerekli yatırımı yapmazsanız, toprak da size bakmaz, doyurmaz, beslemez. Bu yüzden çiftçi kardeşlerimize hak ettikleri önemi vermenin gayretinde olduk. Ülkemizin tarımsal potansiyelini gün yüzüne çıkartmak için ciddi destek ve hibeler sağladık.
Tarım-sanayi entegrasyonunu güçlendirdik. 1 trilyon 364 milyar TL tarım desteği verdik. 2024 yılında şu ana kadar 45 milyar TL ödeme yaptık. Yıl sonuna kadar bu rakam 91,5 milyar TL’nin üzerine çıkacak.
Son 21 yılın 16’sında tarım orman sektörümüz büyüme kat etti. Sulama alanı 71 milyon dekara çıkartıldı. Sürdürülebilir tarımsal üretim ve gıda arz güvenliği için 440 tarımsal ovamızı koruma altına aldık. TARSİM ile üreticimizin alın terini doğal afetlere karşı koruduk. Korumaya devam ediyoruz. Türkiye’de tarım bitti demek sadece cehaletin değil büyük bir art niyetin ifadesidir.
Tarımsal verilerin ülkemizin son 21 yılda nereden nereye geldiğini çok net ortaya koyduğunu söylemek mümkün. Fındık, incir, kiraz ve kayısı üretiminde dünyada açık ara birinci sıradayız. Sebze üretiminde dünyada dördüncü sıradayız. Tarımsal hasılamızı 69,2 milyar dolara yükselttik. İhracatımızı 2023’te 31 milyar dolara ulaştırdık. Türkiye 212 ülke ve bölgeye 2200 çeşit tarımsal ürün ihraç etti.
Meyve üretimini yüzde 94 artışla 27,4 milyon tona, sebze üretimini 31,6 milyon tona taşıdık. Sertifikalı tohum üretimimiz de 1,3 milyon tonu buldu. 2023 yılında 137 milyon ton bitkisel üretim ile bu alanda Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık.
Son dönemde kırmızı ve beyaz et fiyatlarındaki suni fiyat artışını yakından takip ettik. Fahiş fiyat artışları sadece piyasa şartları ile ifade edilemez. Burada fırsatçılık vardır. Şunun bilinmesini isterim. Milletin aşına, ekmeğine göz dikenlerden bunun hesabını mutlaka soracağız. Enflasyon ve hayat pahalılığına karşı yürüttüğümüz kararlı mücadeleyi fiyat oyunlarına kurban vermeyiz.
Devletimizin ilgili kurumlarının eli daha da güçlenecektir. Hayvancılıkta da şikayetleri giderecek yeni politikaları da yürürlüğe koyuyoruz. Hayvan hastalıklarıyla mücadele için yeni tedbirler alacağız. Anaç hayvan üretimini artıracağız. Tarım alanındaki yatırımlarımızı çok boyutlu şekilde sürdürüyoruz.
Jeotermal, rüzgar, güneş gibi yenilenebilir kaynakların kullanılacağı organize tarım bölgeleri kuruyoruz. 41 ilde 60 adet organize tarım bölgesinin yatırımlarını da hızlandırdık. Bugüne kadar 1382 tarım ve gıda ürününün coğrafi işareti tescil edildi. Ata tohumu projesi kapsamında farklı türlerde 37 yerel çeşidi araştırma enstitülerimiz adına tescil ettik. Ülke nüfusumuz yüzde 25 artacak. Turist sayımız da artıyor. Önceki yıl 58 milyon turisti ülkemizde misafir ettik. Şu anda 60 milyon misafiri yakaladık.
Sektörün sorunlarını asgariye indirmek için kapsamlı bir çalışma başlattık. Planlı tarımsal üretime geçilmesini sağlayacağız. Suya göre tarımın yapılmasını temin edeceğiz. Biz su zengini değil, fakiriyiz. Ama biz bugüne kadar hep açık kanalet sistemleriyle çalıştık. Şimdi bunu kapalı sisteme dönüştürmek kaydıyla israfı ortadan kaldıracağız.
Şehirlerimizin tarım altyapısını daha da güçlendirmeye devam edeceğiz. Yeni destekleme modeliyle daha etkin hale getireceğiz. Hedefimiz tarıma uygun olan her karış alanı değerlendireceğiz. Aslolan verimli, etkin ve doğru kullanımdır.
Suyun ve tarıma uygun toprağın önemi her geçen yıl artıyor. Hepimizin bunların kıymetini bilmesi şart. Boşa harcanacak tek bir damla suyumuz, kirletilecek tek bir karış toprağımız yok. Gelecek nesillerin bizlere emaneti olan değerlerimize sahip çıkmalıyız.'' dedi.