28/2 Dönemi ve Yasama Yılı 2/2290 Esas Numaralı 16 Temmuz 2024 tarihli Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi AK Parti Denizli Milletvekili Nilgün Ök, AK Parti Samsun Milletvekili Ersan Aksu ve beraberindeki AK Parti'li milletvekiller tarafından TBMM'ne sunuldu.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yeni vergi paketine ilişin ''Yeni vergi paketini 'Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınması' ilkesiyle hazırladık. Dar gelirli vatandaşa yönelik hükümler içermiyor. Pakette, vergi adaletinin güçlendirilmesi, sermayeye yönelik vergi uygulamaları getirilmesi ve doğrudan vergilerin payının artırılması için düzenleme önerileri bulunuyor. Çalışmalarımızı, Türkiye'de vergilendirilmemiş alan bırakılmaması amacıyla yürütmeye devam edeceğiz. Kayıt dışılıkla kararlı mücadele ve gönüllü uyumu artıracak, bu yolla mali disiplini güçlendirecek adımlar atacağız.'' dedi.
GENEL GEREKÇE
2024-2026 dönemi Orta Vadeli Programda; etkin, basit ve daha adil bir vergi sistemi oluşturmak; doğrudan vergilerin payını artırmak; yatınm, istihdam, üretim ve ihracatı teşvik etmek; sürdürülebilir büyümeyi desteklemek; kamu finansmamnı kalıcı kaynaklarla sağlamak, hedefleri doğrultusunda temel vergi kanunlarının gözden geçirileceği belirtilmiştir.
Programda, vergi harcamalarının gözden geçirilerek, etkin olmayan istisna, muafiyet ve indirimlerin kaldınlacağı tedbirine de yer verilmiştir. Gelirler politikası ile ilgili bu tedbirler, öncelikli reform alanlarına yönelik düzenlemeler arasında yer almaktadır.
Hazırlanan Kanun Teklifinde; vergilemede güvenliğin sağlanması ve kayıt dışılıkla mücadele, vergi adaletinin güçlendirilmesi ve dolaysız vergilerin paymın artırılması, vergiye uyumun artıniması, bazı istisnaların kaldırılması, bazı istisnalann da uygulanma şeklinin değiştirilmesi Cezaların ve tahsilat etkinliğinin artırılması hedeflerine hizmet etmek üzere vergi mevzuatı ile ilgili kanunlarda düzenleme yapılmaktadır.
Vergi güvenliğinin sağlanmasma hizmet eden düzenlemelerin başmda, uluslararası model kuralları ile uyumlu olarak çok uluslu şirketlerde asgari kurumlar vergisi (Küresel Asgari Kurumlar Vergisi) uygulaması ve bu uygulamayla birlikte yerel asgari kurumlar vergisi düzenlemeleri yer almaktadır.
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütünün (OECD) Matrah Aşındırma ve Kâr Kaydırma (BEPS) projesi kapsanunda Türkiye'nin de aralarında bulunduğu yaklaşık 140 ülke tarafından onaylanan mutabakat metnine göre yıllık konsolide hasılatı 750 milyon Avro eşiğini aşan çok uluslu işletme gruplarımn düşük vergileme yapılan ülkelerdeki şube, iştirak ve işyerlerinin asgari bir tamamlayıcı vergilemeye tabi tutulması karan alınmış ve ülkeler tarafından gerekli yasal düzenlemeler yapılmaya başlamimıştır.
Çok uluslu şirketlerde asgari kurumlar vergisi özetle, faaliyet gösterilen her bir ülke bazında belirlenen efektif vergi orammn %15'in altmda olduğu durumda, o ülkede doğan kârlara tamamlayıcı bir vergi uygulanmasıdır. Model, tamamlayıcı verginin alınmaması durumunda grubun merkezinin bulunduğu ülkeye bu vergiyi ahna hakkı vermekte, grubun merkezinin bulımduğu ülkenin de tamamlayıcı vergi almaması halinde gruba dahil şirketlerin bulunduğu ülkeler tarafından tamamlayıcı vergi alınabilmektedir. Ülkemizde faaliyette bulunan çok uluslu şirketlerden bu şekilde asgari vergi alınmaması durumunda alınmayan vergi diğer ülkeler tarafından alınacaktır.
Teklifte, Kurumlar Vergisi Kanununa 13 maddeden oluşan "Yerel ve Küresel Asgari Kurumlar Vergisi" başlıklı bölüm eklenmesi öngörülmekte, geçiş düzenlemelerinin yapıldığı ilave bir geçici madde ile birlikte yeni bir müessese ihdas edilmektedir.
Çok uluslu şirketlerde asgari kurumlar vergisi uygulaması ile birlikte ülkelerin bir güvenlik müessesesi olarak yerel asgari kurumlar vergisi düzenlemelerine de mevzuatlarında yer verdikleri görülmektedir.
Malumları olduğu üzere, ülkemizde kurumlar vergisi genel oranı %25'dir. Beyan edilen kazanç üzerinden indirim ve istisna uygulamalan nedeniyle hesaplanan ve ödenen kurumlar vergisi bu oranın çok altmda kalmaktadır. Bu bağlamda, beyan edilen kazanç ile matrah arasında bir bağ kurulmak suretiyle ödenmesi gereken asgari bir vergi ihdas edilmesi önerilmektedir.
Aynca, yap işlet devret modeli ile kamu özel işbirliği projeleri kapsamında yürütülen faaliyetlerden elde edilen kazançlara uygulanacak kurumlar vergisi oranı %30'a çıkarılmaktadır. Yine, ticari ve mesleki kazanç nedeniyle gelir vergisi mükellefleri ile kurumlar vergisi mükelleflerinin hasılatlarma yönelik düzenli şekilde yapılacak tespitlerin matrahları ile kıyaslanması, elde edilen bulgular ile beyan edilen matrah arasmdaki uyumsuzlukların izaha konu edilmesi yönünde ilave bir güvenlik müessesesi getirilmektedir.
Teklifte önerilen bir diğer vergi güvenlik müessesesi ise gelir ve kurumlar vergisinde bazı ödemelerin tevkifat kapsamına alınabilmesi için yetki düzenlemesidir. Söz konusu düzenlemeler, vergi güvenliğine, kayıt dışılıkla mücadeleye, vergi adaletini güçlendirmeye ve dolaysız vergilerin payımn artınimasma katkı sağlayacaktır. Bunlara ilaveten, vergi uyumunun artırılmasına ve kayıt dışılıkla mücadeleye katkı sağlayacak şekilde vergi cezaları artınimakta ve uzlaşma müessesesi cezalar ile smırlandırılmaktadır.
Daha önce vergi ödemelerinde uyumun artırılması amacıyla getirilmiş bulunan "kamunun yaptığı ödeme ve işlemlerde ilgilinin vergi dairelerine borcu bulunup bulunmadığımn aramimasına" yönelik müessesenin etkinliğinin artırılması sağlanmaktadır. Teklifte, OVP'de yer aldığı şekilde indirim ve istisnaların gözden geçirilmesi sonucunda bazı istisna ve indirimler kaldınimakta bazılanmn uygulama şekli değiştirilmektedir.
Bu kapsamda; yatmm fon ve ortaklıklarına tamnan istisna, bu fon ve ortaklıkların gayrimenkul kazançlarının belirli bir kısmım kâr olarak dağıtmaları şartına bağlanmaktadır. Serbest bölgelerde faaliyette bulunan mükelleflere tamnan kazanç istisnasının ihracat gelirleri ile sınırlandırılması sağlanmaktadır.
Katma Değer Vergisi Kanununda yer alan bazı istisnalann revize edilmesi, bazı istisnalarda indirim ve iade hakkının kaldırılarak doğrudan gider yazılmasının sağlanması önerilmektedir.
Bu kapsamda, deniz ve hava taşıma araçları için liman ve hava meydanlarında yapılan hizmetler nedeniyle yüklenilen KDV'nin, gelir veya kurumlar vergisinin tespitinde gider veya maliyet olarak dikkate alınması imkanı sağlanmakta ve devreden KDV'nin azaltılması amaçlanmaktadır.
Devreden KDV'nin azaltılmasına imkan sağlamak amacıyla yapılan diğer bir düzenleme ile beş takvim yılı süresince indirilemeyen ve sonraki dönemlere devreden BCDV tutarlarımn, altıncı yılın başında özel bir hesaba alınarak mükellefin talebi üzerine yapılacak vergi incelemesi sonucunda, incelemenin tamamlandığı yıla ilişkin gelir veya kurumlar vergisinin tespitinde gider olarak dikkate alınmasma imkan sağlanmaktadır.
Vergilendirmede vergiye uyumun artırılması amacıyla; çalışanlara verilen hisse senedi opsiyonlarmda vergileme kolaylığı sağlanmasına, İşletmelerin aktifinde yer alan kıymetli madenler ile kıymetli madenlere dayalı mevduat hesaplarımn borsa rayici ile değerlenmesine yönelik düzenlemeler de önerilmektedir.
Aynca, Kanun Teklifi ile yaşlılık, malullük, ölüm aylığı almakta olan emeklilerimize ve hak sahiplerine dosya bazında 10.000 Türk lirası olarak öngörülen aylık asgari ödeme tutanmn yükseltilmesi amaçlanmaktadır.
Kanun Teklifine https://cdn.tbmm.gov.tr/KKBSPublicFile/D28/Y2/T2/WebOnergeMetni/75ed27bb-edb9-4375-835e-30c626ab6507.pdf linkinden ulaşabilirsiniz.