Mektupta; ''Kısa adı EYT olan ve kamuoyu tarafından Emeklilikte Yaşa Takılanlar olarak bilinen sorunun çözümlenmesi adına atılmış olan adımları, üye sayısı 200 bine yaklaşmış olan sağlık ve sosyal hizmet iş kolunun yetkili sendikası olarak son derece olumlu ve çalışma hayatında bir hak teslimi olarak görüyor ve destekliyoruz. 2018 yılında Sayın Cumhurbaşkanımızın da desteği ile 1 milyona yakın taşeron işçisi kadroya geçirilmiş ve çalışma hayatında bir devrime imza atılmıştır. O dönem çıkarılan 696 Sayılı KHK ile yapılan düzenleme sonucu kadroya geçen bu personelin emeklilik şartları ise 696 sayılı KHK’nın 127’nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23’üncü maddeye göre emekli aylığı almayı hak ettikleri gün, istekleri dışında zorunlu emekliye sevk edilmeleri şeklinde düzenlenmiştir.
Kamuda 696 Sayılı KHK ile kadroya geçen işçilerin büyük bir bölümü HAK-İŞ Konfederasyonumuz ve Öz Sağlık-İş Sendikamızın üyesidir. Bu kapsamda 2018 yılından beri Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı olarak gördüğümüz “Zorunlu Emeklilik” konusuna itirazlarımızı sürdürmekteyiz.
Gelinen nokta itibariyle EYT düzenlemelerine destek verirken, zorunlu emeklilik uygulamasının da beraberinde düzenlenmesi gerektiği yönündeki görüşümüzü pek çok kez kamuoyu ile paylaştık.
Bizler 696 Sayılı KHK’nın zorunlu emeklilik içeren maddesinde düzenleme beklerken, 696’lı işçilerin emeklilik şartlarının da EYT düzenlemesi içine dahil edileceği ve herhangi bir gönüllülük işlemi göz önünde bulundurulmadan, bu durumdaki işçilerin de EYT kapsamında emekli olabileceği yönündeki haber-yorum ve uzman görüşleri, hem bizi hem de çalışanları büyük bir endişeye sevk etmiş bulunmaktadır.
Sadece kendi işkolumuzla ilgili yaklaşık 30 bin tecrübeli-kıdemli işçiyi 40’lı yaşlarda emekli ederek kamudaki sağlık ve sosyal hizmet alanında büyük bir boşluk oluşturacak bu işlem, mevcut emeklilik politikaları ile çelişmekte, devlet memurlarının ya da eski kadrolu işçiler ile İŞ-KUR üzerinden işe başlayan işçiler arasında da büyük eşitsizlik ortaya koymaktadır.
Hal böyle iken taşerondan kadroya geçen işçilere herhangi başka bir ölçüt getirmeden ve gönüllülük esasına dayandırılmayan bu tür düzenleme, bir yandan kamuyu ağır bir kıdem tazminatı yükü altına sokacak, diğer yandan da EYT ile binlerce insanın mağduriyeti giderilirken, 696’lı binlerce çalışanın ise mağduriyetine sebep olacaktır. Tecrübeli, verimli ve genç yaşındaki işçiyi işinden, çocuklarını ise geleceğinden edecektir.
Öte yandan hâlihazırda yetersiz personel ile işlerini yürüten kamuda ciddi bir istihdam ve personel yetersizliği sorunu yaşanacak, bu da telafisi mümkün olmayan zararlara neden olacaktır.
Sendika olarak, öncelikle 696 Sayılı KHK’da “zorunlu emekliliğe” meydan verecek düzenlemenin kaldırılmasını ve EYT kapsamında değerlendirme yapılacaksa da “isteğe bağlı” emeklilik koşullarına ilişkin bir düzenleme yapılmasını talep ediyoruz.
Genç ve nitelikli iş gücü kaybının yaşanacağı düzenlemeler yerine, çalışmak isteyen tecrübeli kadrolara tıpkı memur kadrolara tanınan emeklilik koşulları gibi hem bizleri, hem çalışanları hem de kamu yararı gözeten bir düzenleme olacaktır.'' ifadeleri yer aldı.