Öne Çıkanlar Mahmut Özer BİM Milli Eğitim Bakanlığı yüz yüze eğitim Mesleki Eğitim Merkezi Tarım Alanı Çerçeve Öğretim Programı

EYT de Önümüzde Duruyor

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, ''Görev alanımıza giren konulardan biri de 3600 Ek Gösterge meselesiydi. Daha önce de devrim niteliğinde bir değişiklik yaparak asgari ücrette yüzde 50 artış sağlamıştık. Asgari ücret düzeyindeki bütün ücretlilerin gelirlerinin asgari ücret kadar olan kısmını vergi dışı bırakarak 60 yıldır talep edilen bir konuyu gerçekleştirdik.

Bu düzenleme aslında bir ücret düzenlemesi değil, emeklilerin ücret ve ikramiyelerinin düzenlenmesidir. 3600, 4 meslek grubuyla sınırlıydı fakat biz çalışmamızı ilerletince bu meslek grupları dışında kalanları da içine alan bir düzenlemeyi yaparak 5 milyon 300 bin kamu çalışanı ve emekliyi kapsayan bir düzenleme yaptık. Lise ve orta okul mezunlarının da 600 puanlık ek göstergeden faydalanarak kimsenin kaybetmediği düzenlemeyi gerçekleştirdik. Bugün kamuda ek göstergesiz çalışanlarımız da 600 ek puan aldılar. İnanıyorum ki Türkiye’nin kamu çalışanları bu gece ‘devletim beni düşünüyor’ diye rahat bir uyku uyuyacak.

Temmuz ayında kapsamlı iyileştirme yapacağımızı söylemek istiyorum. Tüm bu düzenlemeler yapıldığı zaman 200 bin TL ikramiye alacak bir kamu çalışanı 250 bin TL ikramiye alacak. Aralık ayı sonunda da yeniden toplu sözleşme farkını, enflasyonu ve diğer ek düzenlemeleri de yaparak kamu çalışanlarının maaşlarına çok daha farklı şekilde yansıyacak düzenlemeleri gerçekleştireceğiz. Biz enflasyonist, hayat pahalılığının olduğu bir ortamda yaşıyoruz. Bu ortamda yapacağımız düzenlemelerle çalışanlarımızı enflasyonun tahribatına karşı koruyacağız.

Bu çalışma daha önce 3600’den istifade edememiş emeklilerimiz de dahil bütün emeklilerimizi kapsıyor. Ücretlere bir yansıması var ancak bu düzenleme emekli ikramiyesi ve emekli maaşlarını iyileştirmeyi hedefleyen emeklilik merkezli bir düzenleme. Kamu bürokrasisinde eşitsizlikler ve adalet duygusunu rencide eden bazı durumlar var. Örneğin; Daire Başkanı kamuda 3600 Ek Göstergeye sahiptir, Daire Başkanları Genel Müdür Yardımcısı’na bağlıdır bu hem hiyerarşiyi hem de adalet duygusunu bozuyor. Dolayısıyla Genel Müdür Yardımcılarına 600 ek gösterge vererek onların durumunu farklı bir yere getirdik. Bu düzenleme kamuda birçok statüyü değiştirdi. Şu anda Müftü 3600, diğer din görevlileri de 3600 oldu ikisini aynı yere koyduğumuz zaman bir adaletsizlik duygusu yaratır. Bütün kamu hiyerarşisini adil bir şekilde düzenledik. Bu düzenleme gerçek niteliği itibariyle emeklilik sistemimizde devrim niteliğinde bir değişimdir. Emeklileri yalnız bırakmamamız, devletin yanlarında olduğunu hissettirmemiz gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti sosyal devlettir, adil ve düzgün olanı yapar biz de bunu yaptık. Sosyal devletin kurallarını çalışanlarımıza, emeklilerimize, emekçilerimize, kamu çalışanlarının tamamına yansıtacak bir düzenleme yapmaktan dolayı gönül huzuru içindeyim.

Polisler, bekçiler, uzman erbaşlar, teknisyenler, öğretim üyelerine kadar herkesi bu kapsamın içine aldık. Ben Türkiye’nin çalışanlarının yapılan düzenlemenin adil olduğuna dair kanaatlerinin çok açık olduğunu görmekten mutluyum. 3600’ün emeklilik sistemini yeniden düzenleyen bir çalışma olduğunun bilinmesini özellikle rica ediyorum. Bu düzenleme mevcut çalışanların maaşlarını düzenleyen bir çalışma değil. Sayın Cumhurbaşkanımız bütün kamu çalışanlarının yaptıkları işlere göre ücretlerinin yeniden düzenlenmesi çalışmasını da uzun vadede bize verdi o konuda da ayrıca bir düzenleme yapacağız. Orada da adaleti gözeten, fonksiyonel farklılaşmayı ön plana çıkaran bir çalışma yapacağız.

Sözleşmeli çalışmayı kendileri için kabul ediyorlarsa ve düzenleme istemiyorlarsa onlara müdahale etmeyeceğiz. TRT veya başka kurumlarda bulunan bütün çalışanları ele alacağız. Prensibimiz çalışanımızı korumak, beklentilerini karşılamak, emeğini görmezden gelen düzenlemeleri ortadan kaldırmak. Bugün yaptığımız 3600 Ek Gösterge çalışmasının esası emeklileri kapsıyor. Çalışanlarla ilgili farklılıkları, eşitsizlikleri hatta haksızlıkları ortadan kaldıran kapsamlı bir çalışmayı yapacağız. Bir anlamda kamu personeli rejiminin yeniden inşa edilme sürecidir, sözleşmelilerden sonra önümüzde duran çalışmalardan biri de budur.

Geçmişte çok sayıda özel hastane ile anlaşma yapılmış fakat 23 tanesiyle de özel anlaşma yapılmış. Biz bu uygulamayı denemiş olduk, sonuçların negatif olduğunu tespit ettik. Kalp ve kanser hastaları SGK ile anlaşması olan bu hastanelere gittikleri zaman hastaya SGK kapsamında olmayan çeşitli tetkikler yaparak hastalardan ücret alıyorlar. Bu hastaneler kalp ve kanser hastalarının toplam yüzde 3’üne bakmışlar ama aldıkları ücret kalp ve kanser hastalarının toplam yüzde 6’sı, diğer hastanelerde bu oran yüzde 3 biz buna müsaade etmeyiz. Türkiye Cumhuriyeti sosyal devlettir, sosyal devlet hastasını kimsenin insafına bırakmaz. Yeryüzünde sosyal güvenlik uygulamasını en geniş yapan ülkelerden biriyiz. Sağlık sigortası nüfusumuzun tamamına ulaşacak noktadadır. Hatta Türkiye’deki yabancıların bile birçoğuna sağlık hizmeti vermekteyiz. Bu haldeyken sağlık sistemimizin istismar edilmesine müsaade etmeyiz.

Biz bu konuyla ilgili yeni bir istihdam modeli başlattık. İşletmelere, belli standartları olan kuruluşlara, yeni istihdam yaratın, aldığınız çalışanların 3 ay sigortasını, primini, ücretini biz ödeyelim ama en az 1 yıl çalışmasını taahhüt edin, 6 ay da verebiliriz o zaman da 2 yıl taahhüt edin diyoruz. Bu gerçek bir istihdam projesi. Bu uygulamayı Gaziantep’te başlattık arkasından İstanbul’da başlattık, bunu bütün Türkiye sanayisine yayacağımızı ifade etmek isterim.

Bu ahlaki bir sorundur çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti çalışanlarına, emekçilerine sendikal örgütlenme hakkı vermiştir. Bu hakkı engellemek aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyal devlet kimliğine karşı tavır almaktır.'' dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, EYT konusunda ''Tüm sosyal meseleleri görev alanı sayıyoruz. EYT de önümüzde duruyor. Onda da mesafe katettiğimiz zaman dosyayı da açtığımız zaman kamuoyuyla paylaşacağım.

Şunu herkesin bilmesi lazım Türkiye Cumhuriyeti emekçilerini koruyan bir devlettir. Alelade kapitalist bir devlet değildir. Türkiye Cumhuriyeti sosyal devlet karakterinde bir devlettir. Demokratikleşme süreci ilerledikçe bu atılımlarımız devam edecek. Yani biz bütün sosyal meseleleri devletimizin önündeki görev alanı sayıyoruz. Her sosyal mesele benim görevimdir çalışma hayatıyla ilgili. Onu açmayacağız o dosya kapalıdır demeyiz.'' dedi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.