Tüm bu açıklamalar sonrası Alper Özüpak, “22 dernek birleşti. Üç federasyon kurulma aşaması tamamlandıktan sonra da konfederasyon kurulup davayı daha da güçlendirme karaları alındı. Milletin kürsüsünde Gönül Başkan, bütün dünyanın gözüne bakarak sorunlarımızı anlattı ve yanımızda olmayanın yanında olmayacağımızı beyan etti. Akabinde İçişleri Bakanlığında görüşmeler yapıldı. Hâlâ memnun olmayanlar için daha ne yapmak gerekiyor? ‘Gündem olamıyoruz’ diyorsunuz, dünyanın gündemi olduk. Görüşmeler yaptık, daha ne yapalım? Soruyorum size biz yönetim olarak daha ne yapalım? Sabahtan beri 5 telefon aldım. Yok ‘bunu yapın’, yok ‘şununla görüşün’, ‘basında yer alamıyoruz’ eleştirilerinden sonra, yeter. Biz de çalışan insanlarız ve kendi aracımızla uykusuz kalarak, emek vererek bu mücadeleye katkı sunmaya çalışıyoruz. Öneri sunulacak elbet ama herkesin her konuda fikri var ve herkes her konuda uzman. Ama derneklere üye olmaya gelince, elini taşın altına koymaya gelince ortada kimse yok. Biz ancak bu kadar gündem olabiliyoruz! Yapabilen, emek vermek isteyen önce gider derneklere üye olur, hakkı için mücadele eder ve gelir bu davanın bir parçası olup bizimle hakkı için mücadele eder. Ama hiçbir şey yapmadan kenardan seyrederek izleyerek, eleştirerek bir yere varamayız ve de varamadık ne zaman biz alanlarda derneklerle mücadeleye başladık dava bugün dünyanın gündemine girdi. Biraz empati yapın ve bizim yerimize kendinizi koyun” demişti.
Öte yandan Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Habibe Başer, "Mutlaka çözülmesi gerekilen bir problem olduğunu düşünüyoruz. Çok sayıda EYT'li var ve yeni bir konu da değil. Bu sorun yıllardır devam ediyor. Hükümet tarafından hep görmezden gelindi. Bir türlü çözüm getirilmedi. Başka bahaneler üretildi. Ama bunun bir şekilde çözülmesi lazım. EYT'lilerin tek sorunu ya da talebi maaş değil. Bu insanlar çalışmadıkları zaman daha doğrusu yaşlarını bekledikleri zaman çalışamıyorlar. Sigortalı çalışmadıkları zaman sosyal güvencelerden faydalanamıyorlar. Sigortalı çalışırlarsa da emekli olduklarında maaşları düşüyor. Aslında bunlar çok net tespit edillmiş sıkıntılar. Çözümü ile de ilgili mutlaka hamle yapılması lazım. Bizim çözüm önerilerimiz var. Bunun mutlaka çözülmesi gerektiğini ve EYT'lilerin lehine çözülmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Biz devletsek vatandaşların sorunlarını çözmek için burada olmalıyız. Önemli olan bizim için vatandaşın isteklerini, taleplerini yerine getirmek ve onların memnuniyet derecesini yükseltmek. İki sorunla da alakalı parti ekonomi kurmaylarımız açıklama yaptılar. Her türlü durumda EYT'lilerin ve kıdem tazminatı konusunda da vatandaşımızın yanında olacağız" demişti.
Antalya İl Başkanı Beytullah Demir ise kıdem tazminatının işçilerin kazanılmış hakkı olduğunu belirtmiş ve "Bunun bütçe açığında veya benzeri unsurlarda kullanılmasını tasvip etmiyoruz. İnsanlar asgari ücretle geçiniyor. Biz sonuna kadar onların savunucusu olacağız" dedi. EYT'liler için de aynı desteği göstereceklerini aktaran Demir, "Kanun geriye yürümez ama maalesef bu hükümet zamanında kanun geriye de yürür oldu. Bunları da gördük. Antalya'da bunlarla alakalı topluluklar var. hepsini ziyaret edip gerekli raporlamaları yapıp üst makamlarımıza bilgilendirme yapacağız" demişti.
CHP Afyon Milletvekili Burcu Köksal, Meclis'teki konuşmasında "Pandemi döneminde bile Meclisi -vatandaşların talepleri için- çalıştırmayan AKP'nin gündemi ile vatandaşın gündemi ne zaman uyuşacak? Milyonlarca işsiz genç istihdam beklerken, emeklilikte yaşa takılan mağduriyetinin giderilmesini isterken; öğretmen, memur, polis 3600 ek gösterge isterken; binlerce veteriner, ziraat mühendisi, harita mühendisi, elektrik-elektronik mühendisi, öğretmen, engelli, engelli öğretmen atama beklerken, üniversiteli işçiler statü değişikliği talep ederken, borç içinde kıvranan çiftçi hak ettiği desteği isterken, ilişiği kesilen öğrenciler öğrenci affı, binlerce esnaf BAĞ-KUR'unu ödeyemezken ve sicil affı beklerken, gençlerimiz işsizlikten kıvranırken, 16 milyon yoksulumuz için aile sigortası olmazsa olmaz hâle gelmişken, emekliler intibak yasasının çıkması için feryat ederken, SGK öncesi doğum borçlanması bekleyen anneler çözüm isterken vatandaşlar bunları ne zaman görecek, duyacaklar? Hukukçuların, avukatların, akademisyenlerin ve tüm toplumun karşı çıktığı paralel baro yasasını, hangi toplumsal ihtiyaç veya taleple Meclisten geçirmek istiyorlar?" demişti.
CHP Adana Milletvekili olan Ayhan Barut, "Sayın Başkan, güzel ülkemiz salgınla birlikte giderek daha da derinleşen ekonomik ve siyasi kriz içerisinde. Emeklisinden memuruna, işçisinden köylüsüne herkes yangın yerine dönen ülkenin düzlüğe çıkmasını istiyor. Bu yangın yerinde daha da mağdur olan insanlarımız var. Onlar 1999 yılında çıkarılan bir yasayla daha da çok mağdur edildi. Emeklilik şartı için gerekli olan prim ve gün sayısını fazlasıyla yerine getirmiş emeklilikte yaşa takılanlara verilen sözler yerine getirilmedi. Bu insanlarımızı devlet “Gençsin.” diyerek emekli etmiyor, özel sektör de “Yaşlısın.” diyerek işe almıyor. İktidar ve ortaklarının söylediği gibi memlekette her şey güllük gülistanlıksa neden insanlarımız mutsuz ve huzursuz, neden emeklilikte yaşa takılanlar olarak bilinen yurttaşların feryadına duyarsız kalınıyor, neden söz verdiğiniz hâlde EYT mağdurlarının sorununu çözmüyorsunuz? EYT mağdurları için mazeret değil, çözüm üretin.'' demişti.
CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, ''İşverenimize, esnafımıza yeterli desteği sağlayamadınız ama bu desteğin işverene İşsizlik Fonu’ndan değil genel bütçeden yani hazineden karşılanması gerekir. Bakın, bu konuşmayı yapacağımı duyan EYT’liler, aradılar ve dediler ki: “Biz çare bekliyoruz, şu an mağduruz.” İşte eğer bir İşsizlik Fonu kullanılacaksa EYT’liler bekliyor. Değerli arkadaşlar, bakın, haberiniz olsun.'' demişti.