Özüpak'tan Vedat Bilgin Açıklaması

KamuMeb.net - Vedat Bilgin’in “Erdoğan’ın EYT konusunda bir talimatı yok” açıklamasını şaşkınlıkla karşıladığını dile getiren Emeklilikte Yaşa Takılanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı Gönül Boran Özüpak, Resul Kurt’un bu açıklamalarına “Maç devam ederken kural değişti” dedi.  

“Yoksa 50 yaşında, 55 yaşında emeklilik erken bir emekliliktir” diyen Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun, “Geçenlerde biri benim yanıma geldi, ‘Siz neden sürekli emeklilikte yaşa takılanlar deyip duruyorsunuz’ diye sordu. Almanya’dan gelmiş. ‘Siz ne yapıyorsunuz Almanya’da’ diye sordum, ‘ben çalışmıyorum’ dedi. ‘Geçimini nasıl sağlıyorsun’ dedim, ‘Alman devleti bana 1300 euro veriyor’ dedi. Şimdi Türkiye’de bir aile sigortası yok. İşini kaybettikten sonra iş bulma şansı yok. Genç işsizlik almış başını gitmiş. Bu durumda işini kaybetmiş kişiler haklı olarak diyorlar ki ‘benim ilk işe giriş tarihine göre devletin beni emekli etmesi lazım.’ Bugün bağlanan maaşlar da bir emekli maaşı değildir, onun da altını çizelim. 1000 lira maaş bir emekli maaşı değil, üstadım sosyal bir yardımdır bu. Küçük bir devlet katkısıdır. Bugün Türkiye’de 12 milyon 828 bin kişinin ortalama emekli maaşını aldığımızda 1600 lira emekli maaşı çıkıyor. 1600 lira emekli maaşı da asgari ücretin altında. 4,5 milyon emekli çalışmaya devam ediyor, bakıyoruz devletin açıkladığı işsizlik rakamları 4,5 milyon. Demek ki bizim bu emeklilikte yaşa takılanlarla beraber çalışma hayatını masaya yatırmamız lazım. İşsizlik sorununu, emeklilikte yaşa takılanlar sorununu nasıl çözebiliriz? Ülkemizde çalıştıkça, prim ödendikçe ileride emekli olunduğunda nasıl, katsayı sistemine geri mi döneceğiz, aile sigortasını mı getireceğiz? Bunların tartışılması gerektiğini ben düşünüyorum.

Cumhurbaşkanı’na yanlış bilgiler veriliyor. Sayın Cumhurbaşkanı’na nasıl Norveç bilgisi verildiyse, dünyanın refah seviyesi en iyi 7. ülkesi battı diye nasıl yazıldıysa bence önce Cumhurbaşkanı o yanındakileri bir uzaklaştırsın. Yalan yanlış bilgilerle Cumhurbaşkanı’nı millete karşı kışkırtmasın. Siyasiler kesinlikle vatandaşla küsemez, kapıları da kapatamaz. Süleyman Demirel söylemişti: ‘barışmasını bilmiyorsan, küsmeyeceksin, küsüyorsan da yarın evvelsi gün barışmak için nasıl bir yol izleyeceksin, vatandaştan oy isteyeceksin.’ Biz maliyet konusunu açık ortaya koyuyoruz ama Sayın Cumhurbaşkanı diyor ki ‘çift dikiş olacak.’ Katılıyorum, yanlış… Bunun için de ben diyorum ki emeklilere en düşük emekli maaşını asgari ücret seviyesine getirmek ve çalışmak isteyen emeklinin maaşının kesilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. 

Resul Kurt, “2008 sonrası aylık bağlama oranın düşük olması için 2008 sonrası çalışma süreniz sizin emekli aylığınızı düşürüyor. Dolayısı ile burada asıl önemli olan, çözülmesi gereken sorun. Bakın Türkiye’ye yabancı yatırım getirmezseniz, yeni istihdam alanları açmazsanız sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği olmaz. Sosyal güvenlik sistemine olan güveni tekrar tahsis etmeliyiz. Bizim insanları ‘bizi sigortasız çalıştır’dan kurtarmamız gerekiyor. Denetlemeyle teşvik edemeyiz. İnsanları dinleyeceğiz. Çalışma Bakanlığı, ‘Emekli aylığı düşmüyor diyecek, ispatlayacak bunu.’ Emekli yaşını bekleyenleri hemen emekli edemiyorsanız sırtlarındaki yüklerini azaltın. Benim 9 binden fazla primim varsa yaşa aşağıya çekin. İnsanlar çalıştıkça yıpranıyor. Bakın Türkiye’de her yıl 400-450 bin kişi yeni emekli oluyor. Bir emekliyi en az 4 çalışan finanse etmeli. Bir emekliyi 1.7 çalışan finanse ediyor. Buna EYT’yi eklersek bu 1.3’e düşer. Yurt dışında diğer ülkelerde sosyal güvenlik sistemi sürekli üzerinde yapboz gibi oynanmaz.

Türkiye’deki emeklilikle ilgili yapılan düzenlemelere bakın, 1950 yılında 60 yaş, 50’den bu yana 10 kere kural değişmiş. 60 ile başlamış. Sonrasında emeklilik yaşı düşürülerek siyasi rant elde edilmek istenmiş. Sürekli emeklilik yaşı üzerinden prim kapmaya çalışılmış. 1950’de sisteme giren biri, emeklilik yaşı kaldırılınca, 20 yıl sonra emekli olmuş” dedi, başka ülkelerin emeklilik yaşını saydı. Türkiye’de şu ana kadar emeklilik yaşını 51 olarak açıkladı. Erdursun, devreye girdi, “Zaten 20 yıldır emeklilikte taşa takılanlar maaşlarını almadı, peki 20 yıldır alınmayan bu paralar nerede?’’ dedi.

Seçimleri bile etkileyecek düzeyde yani” ifadelerini sarf eden Resul Kurt, “Bunun bütçesinin değeri, 5 milyon kişi üzerinden hesaplanmalı. Bir sosyal güvenlikçi olarak, hocası olarak; hiçbir sosyal güvenlik hocasının emeklilikle ilgili bu tür müdahalelere sıcak baktığını söyleyemem. Bugün işe giren biri 65 yaşında emekli olmayabilir, onların da sorunlarını tartışmamız lazım” şeklinde konuştu. 

EYT SYDD Genel Başkanı Gönül Boran Özüpak, “Günümüz şartlarımıza göre yorumlarsak biz bu çift dikiş olayını, 1000 lira, 1200 lira, ortalama 1600 lira maaş bağlanan, ben hep eşimi örnek gösteriyorum bu bağlamda, önümüzdeki şubat ayında emekli olacak, sosyal güvenlik kurumunda biriken maaş nedir biliyor musunuz? 1200 lira. Bu sayı o kadar fazla ki. Bu insanın emekli olup da çalışmaması mümkün değil. Ben 46 yaşındayım. Bizim en büyük sorunlarımızdan biri yaşımızdan dolayı iş bulamıyor olmamız. Bize eğer insanca yaşam sürdürebilecek bir emekli maaşı versinler, biz emekli olalım, sistemde kalmayalım. Gerideki genç nüfusun da işsizliğine fayda olmuş olalım. Bugün 65 yaşında emekli olacak kişi ben 65 yaşında emekli olmak istemiyorum, daha erken olmak istiyorum derse o erken emekli olmak istiyor demektir ama bizimki kazanılmış bir hak.

Biz en kısa sürede genel başkanlar nezdinde görüşmeler gerçekleştireceğiz. İktidar partisinden de randevu alabilirsek görüşeceğiz. Ama Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasından sonra da kimse sorumluluk almak istemiyor bu konuda. Kime ulaşmaya çalışsak kapılar kapanıyor yüzümüze. Biz her defasında Sayın Cumhurbaşkanı’na ‘bizi bizden dinleyin’ çağrısı yaptık. Randevu dilekçelerimiz var. Kendi derdimizi kendimiz anlatırsak çok memnun olacağız. Çünkü her defasında yanındaki danışmanların yanlış bilgilendirmesinden yorulduk. Bizim de çalışmalarımız var. Özgür Bey’in yaptığı bir çalışma. Hatta biz bunu Vedat Bilgin Bey’e ilettik, Çankaya Köşkü’nde 5 Eylül tarihinde. Orada bize, ‘Sayın Cumhurbaşkanı’mız sizinle ilgili bir rapor istiyor. Nedir istekleriniz, talepleriniz’ dedi. Dosyamızı sunduk, mağduriyetlerimizi en ince ayrıntısına kadar anlattık. Özellikle aylık bağlanma oranlarının bizleri ve çocuklarımızı hem yaş hem de aylık mağduru yapacağını sunduk. Hak verdi mi, hak verdi. Ama birkaç gün öncesinde Sayın Vedat Bilgin’in bir açıklaması oldu, ‘Ben Sayın Cumhurbaşkanı’mızdan böyle bir talimat almadım’ dedi. Tabii bu Sayın Cumhurbaşkanı’mızın açıklaması sonrasında gerçekleşti. Şaşkınlıkla izledik. Çözüm aşamasında da evet bizlerin de bir raporu var. Bunu genel başkanlara sunacağız. Kemal Bey olsun, diğer muhalefet partilerinin genel başkanları olsun Meclis’te diyor ki, ‘bu yasayı kim getirirse getirsin, bu mağduriyeti çözmek için bizim ellerimiz havada olacak’ diyor. Ülkenin genel menfaatlerine de uygun bir çözüm üretilebilir.” dedi.

KamuMeb.net - özel haber