Öne Çıkanlar Mahmut Özer sağlık personeli enflasyon Müze ve Ören Yerleri öğrenci

''Engelsiz Türkiye'' Hedefi İle Hareket Ediyoruz

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, ''Biz, önce insan diyen, insana hizmet etmeyi en yüce makam kabul eden bir kültürün mensuplarıyız. Bu anlayış, sosyal devlet olma niteliğimizi güçlendirirken toplumsal adalet zeminini de pekiştiriyor.  Vatandaşlarımız ise verdiğimiz sözleri yerine getireceğimizi çok iyi biliyor. 20 yıldır Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde onların bu güvenlerine layık olmaya çalışıyoruz.  Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız, son yıllarda yaptığı çalışmalarla faaliyetlerini iyi tasarlamış ve sürekliliği olan bir sisteme dönüştürmeye çabalamaktadır.  Günümüz Türkiye’sinde sosyal hizmetler, bireylere acil durum desteği sunmanın ötesine geçmiş durumdadır. Çalışmalarımızı organize ederken aile birliğine odaklandığımız gibi kadınlar, çocuklar, yaşlı ve engelliler, şehit yakınları ve gazilere özel uygulamalar da geliştiriyoruz.

Gönüllülük esasıyla bir araya gelen insanların kurduğu bütün yapılar, yüzyıllardır devletimiz ve milletimiz arasında sağlam köprüler inşa etmektedir. Bizim medeniyetimize vakıf medeniyeti denir. Osmanlı kültürü bir anlamda vakıf medeniyetidir. Vakıf medeniyetinin iki tarafı vardır. Vakfeden kadar vakfedileni kabul eden de kıymetlidir. Yani bizim medeniyetimizde sadece vermek değil, verene verme imkânı sunanlar da kıymetlidir. Alan tarafta kıymetlidir. Biz almayı bu anlamda hırpalanma olarak görmeyiz. Biz almayı aşağılanma olarak görmeyiz. Bizim için bu karşılıklı ilişkinin her iki tarafı da aynı derecede kıymetlidir. O yüzden vakıf medeniyeti bizim köklerimiz de bizim kültürel kodlarımız da son derece önemli, özel, kıymetli bir yer teşkil eder. Bu köprüler işte bu taraflar arasında millet ve devlet arasında kurduğumuz köprüler, günümüzde sivil toplum kuruluşları şeklinde kurumsal bir nitelik kazanmıştır.

Bu değerli iş birliğini sürekli kılmak adına bakanlığımızda ilk olarak Sivil Toplumla İş Birliği ve Proje Daire Başkanlığını kurmuş bulunuyoruz. İstişarenin öneminin farkında olarak sivil toplum kuruluşları ile birlikte üniversiteler, uluslararası kuruluşlar, özel sektör ve ilgili tüm paydaşlarımızla koordinasyonumuzu geliştirmeyi, başkanlığımızın görevleri doğrultusunda ana hedef olarak belirledik.

Ülkemiz öncelikle hukuki düzeyde kadın haklarına güvence sağlamış ve her türlü ayrımcılığı önlemeye yönelik tedbirler almıştır. Bakanlık olarak toplumsal adaleti güçlendirmek adına, kadın erkek eşitliğine duyarlı planlama ve bütçeleme çalışmalarını yakın dönemde başlattık. Her ne sebeple olursa olsun kadına yönelik her türlü şiddet, ihmal ve istismarı, insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak görüyoruz. Bu sebeple şiddetin önlenmesi ve cezaların caydırıcı olması için STK'lerden de aldığımız geri bildirimlerle etkin çalışmalar yürütmeye kararlıyız.

Tıpkı ülkemize sığınan Suriyeliler gibi, Iraklılar ve Afganlar gibi… Yardım tırlarımız bugün Ukrayna’ya temel ihtiyaç maddeleri taşıyorlar, tıpkı Suriye’ye, Afganistan’a taşıdıkları gibi… Bizim bir özelliğimiz daha var. Bu millet vakıf medeniyetinin iliklerine kadar hisseden bir millet olduğu için yardım ettiğimiz, yardım edeceğimiz insanların etnisitesine, dinine, inancına, gözlerinin rengine, saçlarının rengine bakmıyoruz. Mağdur kimse kim olursa olsun ona aynı samimiyetle, aynı ciddiyetle aynı içtenlikle koşuyor, yardım etmeye çalışıyoruz. Savaşlar, açlık ya da iklim değişiklikleri, önümüzdeki dönemlerde bu hareketliliğin süreceğini maalesef bize gösteriyor. Dünya bu soruna bir çözüm aramak ve mümkünse bir çözüm bulmak zorunda. Türkiye de göçün yöneldiği güvenli ülkelerden birisi olarak, ülkemize sığınan yaklaşık 5 milyon sığınmacıya ev sahipliği yapıyor.  Bu insanların yüzde 70’inden fazlası kadınlar ve çocuklar. Türkiye, bu kişilere sunduğu imkanlarla, insan hakları standartlarını belirlediği iddia edilen ülkelere bir ders vermiştir.

Toplantıdan çıkan sonuçlara göre, dünyamız hızla yaşlanıyor, Türkiye ise maalesef bu hızlı yaşanmadan biraz daha fazla nasibini alıyor. Hali hazırda nüfusumuzun yüzde 9’u 65 yaşın üzerinde. Nüfusumuzun yüzde 13’ü ise engelli bireylerden oluşuyor. Bakanlık olarak “Engelsiz Türkiye” hedefi ile bütün engelli vatandaşlarımızın sosyal ve ekonomik hayata katılmalarını destekleyen bir yaklaşımla hareket ediyoruz. Bu doğrultuda Cumhurbaşkanımız tarafından “Erişilebilirlik Yılı” ilan edilen 2020’de yaptıklarımızı değerlendirerek, yeni birçok projeyi nasıl hayata geçireceğimizi konuştuk. 2030 Engelsiz Vizyon Belgemizi geçtiğimiz yıl 3 Aralık dünya engelliler gününde kamuoyu ile Sayın Cumhurbaşkanımız himayelerinde paylaşmıştık.  Elbette ki yeni hizmetlerimizin belirlenmesinde yaşlı ve engelliler için özel çalışmalar yürüten STK’ların tespitleri ve yol göstermeleri de son derece etkili oldu.

Sosyal hizmet ve sosyal yardım alanlarında faaliyet gösteren 18 farklı oluşumun temsilcileri ile mevcut durum değerlendirmesi ve gelecekte iş birliği yapılması mümkün olan konulara ilişkin odak toplantılar, görüşmeler yaptık.  Alınan sonuçları değerlendirerek Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın Görev Alanı Kapsamında Faaliyet Gösteren Sivil Toplum Kuruluşları ile İş Birliğinin ve Koordinasyonun Güçlendirilmesi Bağlamında Durum Değerlendirmesi Raporunu nihayete erdirmiş olduk. Sosyal hizmetler ve sosyal yardımlar alanındaki politika tasarımı ve uygulamalarında, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızla sivil toplum arasında iyi yönetişim ilkelerine uyumlu ve sürdürülebilir bir iş birliği tesis etmeyi ise sivil toplum vizyonumuz olarak belirledik.

Bakanlığımızın sivil toplumla iş birliğini doğru bir zeminde ilerletmek. Sivil toplumun, sosyal hizmet ve sosyal yardım alanlarındaki kapasitelerinin geliştirilmesine yönelik bir altyapı oluşturmak. Bakanlığımız sorumluluğundaki alanlarda sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerini güçlendirmek. Bakanlık olarak politika ve hizmet üretirken sivil toplumla ortak bir bakış açısı geliştirmek. Bakanlığımız ile sivil toplum iş birliğinin verimliliğini güçlendirerek vatandaşlarımıza ulaşan sosyal hizmet ve sosyal yardımların niceliğini ve niteliğini artırmak. Aslında bu son hedef, bütün bu yaptığımız çalışmaların hepsini kapsayan asıl ana bakış açımızı ve hedefimizi ifade eden son nokta.

Bizim sosyal hizmet anlayışımız, bütün vatandaşlarımızı kapsayan, eşit, adil ve ihtiyaca yönelik olarak engin bir şefkatin vücut bulmuş hali gibidir. Sivil toplum ruhunu canlı tutmak ve toplumsal adaleti güçlendirmek adına, ortak akıl ve bütüncül bir bakış açısıyla hareket etmemizin hepimize fayda sağlayacağına yürekten inanıyorum. Nitekim bizi burada bir araya getiren inanç da bu inanç. Bu anlamda Bakanlığımız, sosyal hizmet alanındaki çalışmalarının niteliğini ve sürdürülebilirliğini artırmak için siz sivil toplum kuruluşlarımızın tecrübelerine kulak vermeye her zaman hazırdır. Benzer şekilde sizlerin de bizlerden beklediği yardım ve destekler hususunda işbirliğine hazır olduğumuzu samimiyetle bir kez daha ifade etmek istiyorum.'' dedi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.