Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ''İnşallah 2023'te ülkelerin ve kendilerinin geleceğine sahip çıkan başkentlilerin coşkulu sloganlarıyla çınlayacaktır. Ana kademe, kadın kolları, gençlik kolları tek bir gününüzü boşa geçirmeden tüm ilçeleri, mahalle, sokak, haneleriyle gönlünü kazanmadık tek bir insanımızı bırakmayacak şekilde Ankara'yı kucaklamanızı istiyorum.
Şimdi sizlerden öyle bir ses vermenizi istiyorum ki, duymayan kalmasın. Ankara seçim gününe kadar durmadan, dinlenmeden, gece gündüz çalışmaya hazır mıyız? Ankara büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası için kapı kapı dolaşmaya hazır mıyız? Ankara evlatlarımıza miras bırakacağımız 2053 vizyonu için gönüller kazanmaya hazır mıyız? Ankara ülkemizi çeyrek asır geriye götürme hevesinde olanların rüyalarını kabusa çevirmeye hazır mıyız? Türkiye'nin 2 asırlık demokrasi ve kalkınma hamlesini bir kez daha kesintiye uğratmak isteyenlerin heveslerini kursaklarında bırakmaya hazır mıyız?
Sizlerdeki bu azim, kararlılık, birlik ve beraberlik daim olduğu sürece Allah'ın izniyle ne bu davanın ne AK Parti'nin önünü kesmeye inşallah kimsenin gücü yetmez. Öyle yuvarlak masa etrafında yer beğenmeyenlere milletim gereken yeri gösterecektir.
Burada böyle bir sıkıntı var mı? Evelallah omuz omuza istikbale yürüyoruz. Kardeşlerim demokrasi tarihimize baktığımızda tek parti faşizminden beri sarkacın milli iradeyle darbe ve vesayet arasında gidip geldiğine şahit oluyoruz. Ülkemizde milli iradenin en güçlü ve kesintisiz hüküm sürdüğü dönem bizim dönemimizdir.
Uzunca bir süre baskı, zulüm, yokluk, yoksunluk cenderesinde bunalan milletimiz AK Parti ile kendine tarihi bir çıkış yolu inşa etmiştir. AK Parti'yi millet kurmuştur. AK Parti'yi iktidara millet taşımıştır. 20 yılda girdiği 15 seçimde sandıktan millet birinci parti çıkarmıştır. AK Parti'nin vesayet, darbeci, bölgesel ve küresel güçlerle mücadelesi hep milletin desteği ile başarıya ulaşmıştır. Bu ülkenin her bir ferdinin hayatına dokunan icraatlara imza atarken de yanında hep bu millet olmuştur.
Yürüyeceksin millet yürüyecek arkandan. Biz milletle yürüdük. Biz o malum çevrelerle değil, milletle yürüdük. İnşallah ülkemizin 2023 hedeflerine ulaştırma, gençlerimize 2053 vizyonunu miras bırakacağız.
Elhamdülillah gençliğimiz burada ve evelallah AK gençlik gümbür gümbür geleceğe yürüyor. AK kadınlar gümbür gümbür geleceğe yürüyor. Ana kademe AK Parti olarak gümbür gümbür iktidarı tazelemeye yürüyor Cumhur İttifakı olarak.
AK Parti'nin hiçbir mensubu millete sırtını dönemez, milletin rızasına dayanmayan herhangi bir hesap kitap yapamaz. Partimizi, mensubu olduğu davanın şuurunda üstlendiği sorumluluğun farkında kendini bu harekete adamış teşkilat mensuplarımızla birlikte burada gördüğünüz gibi bugünlere getirdik.
Beraber yol yürüdüğümüz, nice güzel işler başardığımız, nice sınamaların üstesinden gelmiş kardeşlerimizin her birine teşekkür ediyorum. Ana kademe, kadın kolları, gençlik kolları, mahalle, temsilcileriyle teşkilatımızdan önümüzdeki seçimlerde çok daha fazla gayret ve çalışma bekliyorum.
Unutmayınız bu süreçte ülkemizin elde edeceği kazanımlar veya uğrayacağı kayıplar sadece AK Parti ve AK Partililerin olmayacaktır. Her vatandaşımızın bugünkü hayatını kendisi ve evlatlarının geleceğini doğrudan ilgilendirilecek kararların verileceği süreçten geçiyoruz.
Rusya Ukrayna arasındaki gelişmeleri, düştükleri durumları görüyorsunuz değil mi? Bunlardan ibret alarak yolumuza devam edeceğiz. Türkiye'nin önünde iki yol vardır. Birincisi ülkemizi 20 yıldır büyük emekler, gayretler, fedakarlıklar sayesinde geldiği yeri dünyanın en büyük 10 ekonomisi, siyasi, diplomatik ve askeri olarak en büyük güçleri arasına girerek taçlandırmak.
İkincisi 1990'lı yılların siyasi istikrarsızlık, sosyal kaos, ekonomik çöküntü dönemlerine geri dönmektir. 28 Şubat ittifakı çatısı altında biraraya gelenler o masaya oturtma cesareti, harbiliği, samimiyeti bulamadıkları ortaklarıyla birlikte ülkenin ve milletin hiçbir meselesi konusunda dişe dokunur hiçbir teklif ortaya koyamıyorlar.
Çünkü bunların biraraya geliş gayesi ülkenin ve milletin sorunlarını çözmek, kalkınmamızı hızlandırmak değildir. Bunların tek derdi ülkenin ve milletin felaketi pahasına da olsa kendilerine ajanslar vasıtasıyla verilen gündemi uygulamaktır. Proje şayet ortaya bir eser koyacaksanız iyiddir ve gereklidir. Siyasette proje milli iradeye saygısızlık; hatta tehdittir. Bunların tanımı bu.
Türkiye her darbenin ardından vesayet dayatmalarıyla benzer siyaset projeleriyle karşılaşmıştır. Milletimiz her seferinde bulduğu ilk fırsatta bu projeleri çöpe atmış, ülkenin yönünü kendi tarihi, değerleri, kültürüne, ihtiyaçlarına, hedeflerine uygun istikamete çevirmiştir.
İnşallah bu sefer ki proje de milletimiz tarafından sandığa gömülecektir. Gezi olayları 17-15 Aralık, çukur eylemleri ile sınırlarımıza yığılan terör örgütleriyle, 15 Temmuz'da, ekonomik tuzaklarla başaramadıklarını 28 Şubatı İttifakı projesiyle elde edemezler, edemeyecekler.
Türkiye'nin artık bu projan siyasetiyle, bu virüs siyasetiyle, bu uzaktan kumanda siyasetiyle yönetilemeyecek bir ülke olduğunu dost düşman herkes bir kez daha görecektir.
Biz hayatımızın hiçbir döneminde siyasette rekabetten kaçınmadık. Hastane, yol, siyasete yapılan herşeyi kötülemenin adı siyasi rekabet değildir, köksüklüktür. Köksük bir ağaç önünde sonunda kuruyup yıkılmaya mahkumdur.
Deseler ki, bunlar şu kadar okul, şu kadar yol, hastane, köprü, spor tesisi, konut yaptılar biz daha fazlasını yapacağız, bu altılılardan böyle bir şey duydunuz mu? Diyemezler? Deseler ki, bunlar milli geliri üç katına çıkardı, biz beş katına çıkaracağız. Biz 300 milyar doları geçeceğiz ihracatta. Biz yüzde 6 ekonomiyi büyüteceğiz deseler eyvallah.
Deseler ki bunlar sınır güvenliğimizi terör örgütlerinin başını inlerinde ezerek sağladılar, ordumuzu güçlendiler, ülkede can ve mal güvenliğini sağladılar, biz daha iyisini yapacağız, eyvallah. Türkiye'yi bölgesel ve küresel güç olma yolunda biz daha ileriye götüreceğiz, eyvallah. Bunlar diyorlar ki, biz AK Parti'nin yaptığı her eseri yıkacağız, her hizmeti ortadan kaldıracağız. Bunlarda utanmak yok. Şimdi 18 Mart inşallah Çanakkale Köprüsü ile ilgili adımı atıyoruz. İnanın ellerinden gelse bu köprüyü bile yıkacağız derler.
Yavuz Sultan Selim Köprü'yü yaptık. Bana dediler yahu, dedim ki, 'sıkar, bu millet sizi gömer neyi yıkıyorsunuz'. Boğaz'ın altından Marmaray'ı geçirdik. Ne oldu? Kullanıyorlar mı? Kullanıyorlar. Avrasya Tüneli'nden tıpış tıpış geçiyorlar. Osmangazi Köprüsü'nden Bay Kemal herhalde oradan İzmir'e gidiyordur. Ama biz kıskanmadık, varsın geçsinler.
Hangi alana elinizi atarsanız atın bir yanda AK Parti'nin devasa işleri diğer yanda bunların sergilediği kısır muhalefetini görürsünüz. İnşallah 2023 seçimleri ülkemizde bu çalışmadan, üretmeden, proje ve program geliştirmeden yalan, iftira ile siyaset yapan partilerin ve kadroların devrinin sona ereceği yıl olacaktır.
Bugüne kadar kendi partileri içindeki taciz, tecavüz, hırsızlık, yolsuzluk,ahlaksızlık skandalların üstünü ısrarla örtenlerin yarın ülke yönetimine geldiklerinde hangi azgınlıkları sergileyeceklerini düşünmek bile istemiyorum. Allah'ın yardımı ve milletimizin desteği ile inşallah partimizi ve ülkemizi 2023 sınamasından da Allah'ın izniyle, alnımızın akıyla çıkartacağız.
Türkiye siyasetiyle, ekonomisiyle, askeri gücüyle, sosyal yapıcıyla güçlü olmak mecburiyetinde olan bir ülkedir. Güneyden kuzeye, doğudan batıya etrafımızda yaşananlara akıl ve vicdan penceresinden bakan herkes bu hakikatı görecektir. Hiçbir krizin Türkiye'den bağımsız olmadığı inkar edilemez bir gerçektir.
Geçmişte ülkemizi diledikleri gibi yönlendirenler bizim de önemimizde bunu yapamadılar. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile artık bu yol tamamen kapanmıştır. Altyapı, ekonomi, askeri gücüyle zayıf ülkeleri ülkeleri renklere boyadıkları d evrimlerle yerle yeksan edenler Türkiye'de hep hüsrana uğradılar. İktidar yolunu milli irade yerin proje ittfaklarda arayanlar maalesef bu karanlık senoryalara gönüllü figüranlık yapıyorlar.
Anayasa çalışmalarında CHP başta olmak üzere muhalefet partilerinden taslaklarını hazırlama çağrısında bulunmuştuk. Aradan 1 yıl geçti en küçük ses ve seda çıkmadı. Kendi taslağımızı hazırladık ve bekledik. Şimdi hazırladıkları aynen geriye dönüş. Yeni bir şey yok. Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur. Sadece bu örnek bile tek başına muhaefetin ülkenin hayati hiçbir meselesinde ön alıcı politika göstermeyeceğine yeterlidir.
Suriye, Libya, Ukrayna, Doğu Akdeniz krizi çıkıyor. O ara bunlar kendi aralarında hangi sırayla yürüyeceği, oturacağı kavgasını verdiği için ülke perişan oluyor. Bunlar kimin önce konuşacağının müzakeresiyle uğraştıkları için ülke perişan oluyor. Ekonomi, ticaret, sanayi, turizmde sorun yaşanıyordu. O arada bunlar kimin hangi istikametten geleceği tartışmasını bitiremedikleri için ülke perişan oluyordu. Bir köşede sel, bir köşede yangın, bir köşede deprem felaketi yaşanıyor o ara bunlar kimin elini sallayacağına karar veremedikleri için ülke perişan oluyor.
Biz Türkiye'yi bu hastalıktan, arazdan, çarpıklıktan kurtarmak için 20 yılımızı harcadık. Şimdi bunlar filmi geriye saldırıp, yeniden eskiye dönelim diyorlar. Yok öyle yağma! Milletimiz eser, hizmet, bölgesel ve küresel söz sahipliğimiz gibi demokratik yönetim sistemimizdeki hiçbir kazanımın heba edilmesine müsaade etmeyecektir.
Kendi aralarındaki rekabeti, denge arayışını demokrasi kılıfına büründürenlerin ipliğini pazara çıkarmak boynumuzun borcudur. Milletin önüne çıkardıkları programda kendilerinin ne istediğine, neyi nasıl yapacaklarına dair tek bir dişe dokunur temas yoktur.
Kurdukları ittifakın istikameti belirsizdir. Sergiledikleri duruşları sakattır. Cumhurbaşkanlığında daha 2023'deki adayların adaylarını koyabilmiş değiller. Teklif ettikleri sistem ise Cumhurbaşkanının seçim yöntemini ifade edemeyecek kadar pespaye çalışmadır.
Türkiye'nin 20 yılındaki her meselesini nasıl biz çözdüysek bundan sonraki sorunların çözüm adresi biziz. AK Parti ve Cumhur İttifakı yoksa çözümün de, yönetimin de olamayacağını bizzat önümüzdeki fotoğrafın kendisi söylüyor.'' dedi.