Koronavirüs'ün etkilerini en aza indirmek ve ölüm oranını azalmak amacıyla yapılan virüs aşısında son durum merak ediliyor. Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nurettin Yiyit, 4. doz aşı konusuna açıklık getirdi.
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Yiyit; 4. doz aşılama konusunda "Yeni her bir varyant için endişe etmeye gerek yok, bunların hakim varyant olacağının garantisi yok. Şu anki pandeminin bastırılması anlamında 4. doza ihtiyaç olacak mı, bunu zaman söyleyebilir. Yeni veriler ortaya çıktığında tartışılıp ülke olarak karar vereceğiz ama şu an için gündemde 4. doz diye bir şey yok. Bilim Kurulu'nun yeni bir kısıtlama gündemi, eğitime tekrar ara vermek gibi hiçbir niyeti yok. Biz aslında şu an birçok tedbire mola vermiş bir görüntüyle gidiyoruz.
Bu dalganın farkı yoğun bakım hastalarımız biraz ağır seyrediyor, o yüzden de aşısız olmak bu dalga için biraz cesaret. Şu an çok şükür bir biz bunu 30 bin bandında kesebildik. Yukarı tırmanış trendini durdurabildik. Yeni her bir varyant için endişe etmeye gerek yok, şunu görmek lazım; virüsler devamlı yeni mutasyonlarla varyantlar ortaya çıkarabilir ama bunların hakim varyant olacağının garantisi yok. Çok sayıda adı bile konulmamış varyantlar söz konusu oldu. Alfa ve delta varyantı bütün dünyada hakim varyant haline gelebildi. Yeni bir varyantla virüs kendi kendini sonlandırabilir. Bu bir ihtimal de var, ümit ediyoruz böyle bir şey olur. Çıkacak olan ilaçların fiyatlarının çok yüksek olma ihtimali var, ne kadar sürede bütün dünyanın kullanımına geçecek, alt yapı, seri üretim bunları zaman gösterecek ama elimizdeki aşı, şu an en etkili yöntem ve maliyet olarak da en kabul edilebilir yöntem. Aslında aşıya karşıt bir ülke değiliz, çocukluk aşılarından biliyoruz. Halkımız bu konuda çok iyi uyum gösteriyor. Çocuk nüfusumuz çok büyük, çocuk nüfus da işin içine girdiği zaman ülkenin total bağışıklık oranı biraz düşük bir rakama iniyor.
Pandeminin sonraki sürecini bir; bizim çabamız, iki de virüsün ne tarafa doğru evrileceği belirleyecek. 2 doz aşı bizi oldukça iyi korudu ama artık 2 doz olanların bir kısmının üzerinden çok uzun zaman geçti, artık koruyucu antikorlarında bir düşme vakti geldi. Düşen antikorlarının bir hatırlatmaya ihtiyacı var. Grip aşısını düşünelim aslında her yıl bir hatırlatma dozu oluyor. Eğer bu şekilde giderse herhangi bir değişiklik olmazsa korona virüsün de belli ki bir zaman sonra belki hatırlatma dozları grip gibi olabilir, mevsimsel bir hastalığa dönme ihtimali çok yüksek. Bunun şu anki pandeminin bastırılması anlamında 4. doza ihtiyaç olacak mı bunu zaman söyleyebilir. Niye söylüyorum bunu tıp kanıta dayalı bir bilimdir, yeni veriler, kanıtlar ortaya çıktığında tartışılıp karar verilir. Pandeminin yol başında biz mRNA aşısı için bir hatırlatma dozu gerekebileceğini ama zamanını bilmediğimizi ifade etmiştik. Büyük çalışmaların verileri yayınlanmaya başlandı, bizden önceki ülkelerin de yol yürüyüşlerine bakınca gördük ki 6 ay sonra mRNA aşısı olanların da bir hatırlatmaya ihtiyacı olduğu kanaatine vardık. Ama bir 4. doz gerekecek mi onu ilerleyen zamanda, bizim önümüzde giden ülkeler var onların durumuna bakacağız. Bir de bu konuda yapılan çalışmaların da verilerini göreceğiz. Yani kaç ay sonra antikorlar düşmeye başlıyor bunların hepsini masaya yatıracağız. Ülke olarak karar vereceğiz ama şu an için gündemde 4. doz diye bir şey yok" dedi.
Kısıtlamaların tekrar getirilip getirilmeyeceğine ilişkin konuya da değinen Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Yiyit, "Bilim Kurulu'nun yeni bir kısıtlama gündemi yok. Biz aslında şu an birçok tedbire mola vermiş bir görüntüyle gidiyoruz. Aşının gücüne biraz teslim olmuş bir halimiz var. Aslında pozitif vakaları düşürmenin yolu da maske, mesafeye uyumdan geçiyor. Burada iki sıkıntımız var. Birincisi vatandaşımız 1,5 yıldır yoruldu, bir başka şey de aşı olanlarda ciddi özgüven oluştu. Aşı olanlarda maske takmamaya dair bir eğilim başladı. Bunları üst üste koyunca yüksek pozitif vakalarımız çıkıyor. Aslında biraz dişimizi sıksak bu rakamları tekrar minik rakamlara indirebiliriz gibi gözüküyor. Bilim Kurulu'nun öncelikle eğitime tekrar ara vermek gibi hiçbir niyeti, eğilimi yok. Hiçbir zaman da gündeme gelmedi. Aksine sürdürülmesi için neler yapılmalı bunlar konuşuluyor. Sanat, spor hayatını, iş dünyasını tekrar ara vermeye itecek yönde herhangi bir gündemi ya da girişimi yok. Ne kadar vaka çıkacağını vatandaşımız belirliyor aslında onlar bize yardımcı olur el verirse biz bu işi kazasız belasız halledebiliriz ve aşılama oranında eğer yüksek rakamları hedefliyorsak bu yine vatandaşımızın bize desteğiyle olacak. Hastane yatış ve yoğun bakım anlamında çok şey başardık. Ölüm rakamlarını aşağıya indirmemiz gerekiyor. Bunun da yolu aşıyla tanışmamış bir gurubumuz var, o grubun sayısının azalması gerekiyor. Bazen maske aksesuara dönüyor, dış ortamda takıyoruz. Eve girdiğimizde bir yere asılacak atkı muamelesi görmeye başladı" dedi.