Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, ''10 sene, 20 sene, 30 sene sürünen işleri ben biliyorum. Bu işin birinci ayağı bakanlık. Değerli kardeşlerim biz de sahip çıkardık. İstanbul'un kentsel dönüşümü için de orta vadeli bütçeye 485 milyar lira para koydurduk, bu bütçede çok önemli bir kalem. Hani bütçede açık var, enflasyon diyorlar ya emin olun en büyük sebeplerinden biri bu. Deprem bölgesine harcananlar ve buradakiler. Çok büyük bir bedel kondu buraya ve biz istekliyiz. Ben durmadan ilan ediyorum. Diyorum ki, hangi belediye olursa olsun. A, B, C, D, E farketmez. Lütfen gelin kapıyı açıyorum. Ben size yardım edeceğim. Yeter ki kentsel dönüşüm yapmak isteyenler gelsin buraya. İkinci ayağı bu işin belediyeler. Belediye olmazsa olmaz. Belediyeler kendi bölgelerini kendileri bilirler. Vatandaşların taleplerini kendileri alırlar. Nereler çöküntü alanı haline geldi, nereler depremde yıkılacak. Buraları bilen bir tek kurum var, o da belediye. Belediye çalışacak, belediye hazırlayacak. Sonra dönüp bize gelip diyecek ki 'Sizdeki imkanlardan hadi gel beraberce istifade edelim. Para verin bize, arsa verin bize, TOKİ'yi gönderin bize, Emlak Konut'u gönderin' Biz de 'Tamam' diyeceğiz ve iş böyle yürüyecek.
Dün 14 İlçede yıkım yaptık, 5 bin 200 konutluk temel attık. Bir tane içinde AK Partili olmayan belediye yoktu. Hepsi AK Partiliydi. Niye kardeşim? AK Partililere farz da size farz değil mi bu iş. Niye bir tane yapanınız yok. Öğrenmişler bizim Cumhuriyet Halk Partililer, 'Efendim biz kentsel dönüşüme karşı değiliz, Rantsal dönüşüme karşıyız' papağan gibi, 10 senedir bu sözü duymaktan artık midem bulanıyor. Dönüp onlara diyorum ki mecliste de aynısını söyledim. Allah rızası için kentsel dönüşüm yapın. Rantsal dönüşüm yapmayın. Zaten rantsal dönüşüm yapanın Allah cezasını versin. Bu milletin üzerinde Beytülmalın üzerinde tepinilmez, doğru iş yapılır. Yapın da bir tane yapın ne olur" diye konuştu.Bakan Özhaseki, "Ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar. Dava üzerine dava açıyorlar. 'Efendim bu dava açmak var ya anayasal hakkımız.' Kardeşim olabilir, Fikirtepe'de de öyle diyerek 10 sene boyunca süründürdünüz. 2 odalı briketten kötü bir evi orada mahvederek dava açma hakkı diyerek epeyce süründürdünüz. Peki, binlerce vatandaşın evde oturma hakkı yok mu? Yaşam yok mu? Can güvenliği yok mu?'' dedi.