Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ''Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim eylesin. Rabbim bizlere iki cihan yoldaşlığı nasip eylesin. Siz belki hatırlayamayabilirsiniz, 17 Ağustos 1999 tarihinde merkezi Kocaeli olan bir büyük depremle sarsıldık. İstanbul'dan Sakarya'ya kadar geniş bir alanı etkileyen bu depremde kaybettiğimiz vatandaşlarımızı bir kez daha rahmetle yâd ediyorum. Hükûmetlerimiz döneminde hem depremin izlerini ortadan kaldırmak hem daha güvenli ve huzurlu yerleşim yerleri inşa etmek için tüm imkânları seferber ettik. Yerle yeksan olan Kocaeli'ni yeniden ayağa kaldırdık. Bugün Kocaeli, sanayisiyle, ticaretiyle, üretimiyle ülkemize en çok katkıyı sağlayan şehirlerimizin başında geliyor.
Kocaeli, tüm bu yatırımların merkezinde yer alarak, üretimde ve istihdamda destan üzerine destan yazıyor. Sanayi ve ticaret yoğunluğu yanında yeşilinin ve denizinin doğal güzellikleriyle de iç turizmde önemli bir destinasyon olan Kocaeli, bu alanda da kendini hızla geliştiriyor. Görüldüğü gibi bu şehrin imkânlarını ve güzelliklerini anlatmakla bitiremiyoruz. Tabii Kocaeli'nin en büyük zenginliği şu insanıdır. Ülkemizin dört bir yanından gelmiş olsa da aynı ezanın, aynı bayrağın, aynı ortak gelecek hayalinin etrafında kenetlenmiş Kocaelililerin gösterdiği örnek kardeşlik iklimiyle gurur duyuyoruz. Biz sizlerle gururlanıyoruz. Sizler gibi yol arkadaşlarına, sizler gibi mücadele arkadaşlarına sahip olmakla iftihar ediyorum.
Mesela diyorlar ki 'Suriye'de şu ülkeye rağmen adımlar atarsanız başımıza şu felaketler gelir.' Mesela diyorlar ki 'Akdeniz'de şu ülkeye rağmen anlaşmalar yaparsanız başımıza şöyle çoraplar örülür.' Mesela diyorlar ki 'Kafkasya'da güç dengelerine dikkat etmeden destekler verirseniz başımız çok ağrır.' Mesela diyorlar ki 'Ekonomide bize dayatılan reçetelere uymazsanız başımıza taş yağar.' Ülkenin ve milletin menfaatine her konuda birileri, vekâlet ettikleri kimlerse onlar adına benzer örtülü tehditleri dile getiriyorlar.
Binlerce yıllık devlet geleneğimizden ve Anadolu'daki 1000 yıllık varlığımızdan aldığımız ilhamla ayağımızdaki prangaları birer birer kırarak, ellerimizdeki zincirleri halka halka çözerek, sırtımızdaki kamburları dirhem dirhem atarak, milletimizle gönül bağımızı düğüm düğüm tahkim ederek, büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasına başladık. Geçtiğimiz 20 yılda ülkemize kazandırdığımız asırlık demokrasi ve kalkınma altyapısının üzerinde kendi hedeflerimize kilitlendik. Nice sabotajlara, nice tuzaklara, nice sinsi oyunlara rağmen bu yoldan dönmedik, sapmadık, duraksamadık.
Şimdi, bir yere geleceğim. Burada bunu söylemek istemezdim. Malum bir ana muhalefet var, bir de onun yanında yavru muhalefetler var. Bunlardan, yavru muhalefetten bir tanesi aynı zamanda Kocaeli milletvekili. Hiç değinmek istemezdim. Fakat geçenlerde bir açıklaması oldu. Fazla uzak değil. Yani '20 yıllık iktidarımızda uyuşturucuyla mücadelede biz gerekeni yapmamışız' diyor. Hanımefendi, önce şunu bileceksin; bir defa bizim iktidarımızda ne sulu, ne kuru uyuşturucuya yer yoktur. Sen Tayyip Erdoğan'ı bu noktada iyi bilirsin. Tayyip Erdoğan'ın suluyla, kuruyla alakası olup olmadığını iyi bilirsin. Ya nasıl oluyor da sen bunu konuşuyorsun? Yok, Captagonlar, yok şunlar, yok bunlar. Bunların hepsiyle biz gerekli mücadeleyi verdik, veriyoruz ve vereceğiz. Bu konuyla ilgili İçişleri Bakanımızın verdiği mücadele, şahsımın, bakanlarımızın, kabinemizin verdiği mücadele hepimiz için bilinen bir gerçektir. Sen önce kendi kadronun içerisinde ve ana muhalefetin içinde sulu-kuru bu uyuşturucuları alanları düşün. Sen kimlerle beraber yol yürüdüğünün farkında mısın? Dolayısıyla önce haddini bileceksin. Önce bir defa AK Parti iktidarının bu noktada sulu-kuru uyuşturucuyla mücadelesini inkâr etmeyeceksin. Bunu iyi bileceksin. Bizim kitabımızda uyuşturucuya yer yoktur ve mücadelemizi de sonuna kadar verdik, veriyoruz ve vereceğiz. Ama hanımefendi, sen önce kendi çatının altındakileri düşün, onlarla beraber nasıl yol yürüdüğünü düşün. Bizim bu noktada mücadelemiz nettir, kesindir ve bu mücadeleyi, uyuşturucuyla olan mücadelemizi kimse inkâr edemez.
İşte şu anda bu meydanda, resmî rakam, hamdolsun 70 bin kişi var. Türkiye'nin gelişmesinden, kalkınmasından, büyümesinden rahatsızlık duyan iç ve dış çevrelerin hepsi de şimdi ümitlerini 2023'e bağlamışlar. Son dönemde küresel ekonomik krizin ülkemize olan yansımalarının yol açtığı sıkıntılardan cesaret aldılar. Ekonomideki toparlanma gecikirse milletimizi bu kutlu yürüyüşten vazgeçireceklerini sanıyorlar. Türkiye'nin siyasi, askeri, diplomatik olarak en güçlü dönemini yaşadığı bir süreçten geçtiğimiz için başka bir sermayeleri de zaten yok. Sırtlarını sıvazlayan büyükelçiler, farklı kimliklerle etraflarına doluşturdukları beşinci kol elemanları, FETÖ'sünden PKK'sına, tüm terör örgütlerinin uzantıları, kifayetsiz ve kimliksiz siyaset tüccarları velhasıl Türkiye'nin ve bu kardeşinizin tüm düşmanları bunlara gaz verdikçe coşuyorlar.
Gençler, ben de sizlere aşığım. Bizim aşkımız birilerininkine benzemez. Biz farklıyız. Ve bu aşkımızı da kimse gölgeleyemez. Gerçi hâlâ kendi aralarında anlaşıp bir cumhurbaşkanı adayı çıkartamadılar. Ama olsun.
Hâlâ kendi aralarında anlaşıp bir cumhurbaşkanı adayı çıkartamadılar. Masada altı kişi var, masanın altında da bir tane. Bu ne demektir? Toplam yedi. Her kafadan bir sesin çıktığı bu curcuna masasını bir değil, birkaç aday çıkartabilecek kapasitede görüyorum. Seçim tarihine kadar hiç değilse bu kadarını becerirler herhalde. Şaka bir yana, bu en kritik döneminde Türkiye'nin önünü kesmek için gösterilen canhıraş ve bir o kadar da trajikomik gayretleri herkes gibi biz de izliyoruz. Kardeşlerim, Allah kimin hangi niyete sahip olduğunu, kimin kiminle yürüdüğünü biliyor. Her zaman ifade ediyorum ya 'niyet hayır akıbet hayır' diyerek biz işimize bakıyoruz. Onlar ne yaparsa yapsınlar. Biz bu tezgâhla ilk defa karşılaşmıyoruz.
Ne vesayetin ayak oyunları ne terör örgütlerinin kanlı provokasyonları ne darbe girişimleri ne de ekonomik tetikçilerin ahlaksız şantajları, millî iradenin gücünün üstüne çıkamadı. Onlar husumetin çıtasını yükselttikçe biz de mücadelenin çıtasını yükselttik. Onlar bunun için kullandıkları kaynakları artırdıkça biz de kendi potansiyelimizi daha çok kullandık. Kardeşlerim, yoğun bir şekilde önceleri tüm bu tezgâhlar gizli saklı kuruluyor, diplomatik kılıflar altında sergileniyor. Sonra giderek pervasızlaştılar. Ülkemizi mahvetme, yönetimi değiştirme niyetlerini açıkça ifade etmeye başladılar. Hatırlarsanız 2018'de ekonomimize, kur, faiz, enflasyon şer üçgeninde yapılan büyük saldırı böyle başlamıştır. Yine hatırlarsanız ülkenin yönetiminde, darbeyle ve ekonomiyle başaramadıkları değişimi 2023'te sandıkta gerçekleştirme planlarını yine böyle açıkça anlatmışlardır.
Önceleri Batı'da siyasetçisinden medyasına kadar her kesimde ülkemizle ilgili demokrasiyle, hakkaniyetle, nezaketle bağdaşmayan o kadar görüş ifade ediliyor ki takip etmekten ve cevap vermekten biz yorulduk. Bir diğer sıkıntı da Batı'da güçlü siyasi kadroların kalmamış olmasıdır. Siyaseti çadır sirki seviyesine düşüren kalibresiz tipler yüzünden Batı da her alanda hızla irtifa kaybediyor.
Buradan 85 milyon vatandaşımın her birine sesleniyorum. Seçim tarihi olan 2023 Haziran'ı gelip çattığında sandık başına giderken lütfen karşınıza çıkan adaylara şu gözle bir bakın. Bu isimlerden hangisi ülkenin başına gelen dönemsel sorunları çözebilir? Bu isimlerden hangisi ülkeyi bölgesel ve küresel mücadelelerden başarıyla çıkartabilir? Bu isimlerden hangisi evlatlarımıza daha iyi bir Türkiye, daha iyi bir gelecek bırakmamızı sağlayabilir? Akıl, vicdan, izan sahibi her bir vatandaşımdan önce bu soruları cevaplayıp, verdiği cevaplara göre tercihini en doğru şekilde yapmasını istiyorum. Şimdi buradan öyle bir ses verin ki 81 vilayetimizin tamamından duyulsun. Şimdi buradan öyle bir ses verin ki dostlarımızın yürekleri ferahlasın, düşmanlarımızın kalpleri daralsın.
Hazır mıyız Kocaeli? 2023'te tercihini büyük ve güçlü Türkiye'den yana yapmaya hazır mısın? Kocaeli, evlatlarımıza bırakacağımız en önemli miras olan 2053 vizyonuna sahip çıkacak mısın? Kocaeli, ülkemize diz çöktürmenin, milletimize boyun eğdirmenin peşinde olanların heveslerini bir kez daha kursaklarında bırakmaya var mısın? Kocaeli, bu kutlu mücadelede yanımızda mısın? Allah sizlerden razı olsun. Kardeşlerim, biz milletimizin huzuruna çıktığımız günden bu yana hep eser ve hizmet siyasetiyle konuştuk. Ne ideolojik sapkınlıklara eyvallah ettik ne inanç ve köken fanatizmine kendimizi kaptırdık ne de ülkenin iliğini emen, kerameti kendinden menkul bir avuç vesayetçiye eyvallah ettik. Sadece ve sadece ülkemiz için eser üretmeye, milletimize hakkı ve özlemi olan hizmetleri vermeye baktık. Cumhuriyet tarihinin en uzun süreli iktidarını da işte bu siyasetimize borçluyuz.
Büyükşehir Belediyemiz altyapıdan otobüse, toplu konuttan çevre düzenlemelerine, spor salonlarından hizmet binalarına kadar tam 77 kalem eseri 3 milyar 261 milyon liralık bir yatırımla tamamladı. Dikkat edin, Bay Kemal gibi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'yla musluk açmıyor musluk. Başiskele Belediyemiz 64 milyon lirayı aşan bir yatırımla millet bahçesinden kütüphaneye ve altyapı işlerine kadar tam 17 kalem eseri sizlerin hizmetine sunacak hâle getirdi. Gölcük Belediyemiz altyapıdan üstyapıya 16 kalem projeyi 28 milyon liralık bir yatırımla bitirdi. Ayrıca Çayırova Belediyemizin iki kalem, Darıca Belediyemizin beş kalem, Derince Belediyemizin üç kalem, Dilovası Belediyemizin bir kalem, Kartepe Belediyemizin yedi kalem, Körfez Belediyemizin beş kalem yatırımı da bugünkü açılış programında yer alıyor. Özel sektörümüzün 3 milyar 746 milyar lirayı bulan bir yatırımla hayata geçirdiği 54 ayrı tesis var. Kamu kurumlarımızın, büyükşehir ve ilçe belediyelerimizin, özel sektörümüzün toplamda 8,5 milyar lirayı geçen 245 kalem eserinin ülkemize ve Kocaeli'mize hayırlı olmasını diliyorum. Şehrimize bu eserleri kazandıran bakanlıklarımızı, belediyelerimizi, özel sektörümüzü tebrik ediyorum. İnşallah Allah'ın izni ve milletimizin desteğiyle önümüzdeki dönemde Kocaeli'ni her alanda daha çok hizmetlerle buluşturmayı sürdüreceğiz. Durmak yok. Bugünkü açılış programı işte bunlardan ibaret.
Ne yaptık, 54 lira verdik mi? Ordu'daki bütün sakinlerimizin coşkusu, heyecanı yerindeydi. Ve Kocaeli'nde tabii fındık ne yapıyor? Aynı heyecanla takip edin. Bütün bu saydıklarımız Sakarya'da, Düzce'de, Trabzon, Giresun tüm buralarda ciddi manada bir heyecan meydana getirdi.
Laf üretmiyoruz, iş üretiyoruz iş. Eğitimde 12 bin 725 adet yeni derslik inşa ettik. İkinci üniversitemiz olan Gebze Teknik Üniversitesi’ni faaliyete geçirdik. Gençlik ve sporda 16 bin 504 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. Toplam 52 spor tesisi. İnşallah şimdi yeni adımlar atıyoruz. Sağlıkta inşallah şehir hastanemizi de bir an önce bitireceğiz. Ve Kocaeli insanı hiçbir zaman bir sıkıntıyı yaşamayacak. 18'i hastaneden oluşan toplam 88 adet sağlık tesisini Kocaeli'ne kazandırdık. Ve 1180 yataklı Kocaeli Şehir Hastanemizi inşallah kısa zamanda bitireceğiz. Şu anda inşaatı devam ediyor. Çevre ve şehircilikte TOKİ kanalıyla Kocaeli'nde sosyal konut, deprem konutu ve kentsel dönüşüm kapsamında toplam 25 bin konut projesini hayata geçirdik.
Şimdi hazır mıyız? Coşkulu muyuz? Bakın 10 ay var. 10 ay içinde ana kademe, kadın kolları, gençlik kolları kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Bütün dostlarımızı kucaklayacağız. Onlarla gönül gönüle vereceğiz. El ele vereceğiz ve inşallah 2023'ün Haziran'ından Cumhur İttifakı olarak zaferle çıkacağız. Sağ olun, var olun diyorum. Sizleri Allah'a emanet ediyorum.'' dedi.