Öne Çıkanlar Milli Eğitim Bakanlığı yüz yüze eğitim Koronavirüs Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi Liselerde Bilim Uygulamaları Kılavuzu

Yaşlanma Vizyon Belgemizi Kamuoyu İle Paylaşacağız

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, ''İnşallah burada kalan yaşlılarımızın dualarının Çağlanur için açık sevap kapısı olacağına inanıyorum” diye Bakan Derya Yanık, “Diğer bağışçılarımız için de onların geçmişleri veya kendileri için de açık bir sevap kapısı olacağına inanıyorum. Allah kabul etsin. Başta Uçar ailesi olmak üzere bütün hayırseverlerimize huzurlarınızda bir kez daha çok teşekkür ediyorum.

Hastalık, yaşlılık, işsizlik gibi sosyal risklerin, engellilik gibi dezavantajlı durumların doğurduğu sorunlarla ilgilenmek, çözümler üretmek ve sosyal hizmetler vermek, devlet ve hükümet olarak bizim en temel görevlerimiz. Fakat dünya artık yeni çözümlere de ihtiyaç duyuyor. Devlet ile vatandaşın birlikte hareket ettiği, ortaklaşa iş yaptığı modeller daha iyi işliyor. Bazı alanlar sadece devletin değil, aynı zamanda toplumun da müdahil olması gereken görev ve sorumlulukları içeriyor.

Çok şükür toplum olarak gönüllülük ve hayırseverlik bize uzak kavramlar değil. Kaldı ki Edirne'ye hiç değil. Edirne yaklaşık bir asır Osmanlı payitahttı olarak görev ifa etmiş, o dönemde ve sonrasında pek çok gönüllü faaliyete, vakıf faaliyetine merkezlik etmiş bir şehir. Nitekim dünyanın da ilk şifahane örneklerinden, bugün bile modern anlamdaki rehabilitasyon merkezlerinin atası burası, II. Bayezid Külliyesi. Dolayısıyla Edirne hem vakıf kültürüne hem imaret kültürüne son derece yakın şehirlerinden birisi. Bu anlamda devlet anlayışı ile toplumsal yapının birlikteliği açısından, dünyanın en zengin ve en güçlü birikimine sahip medeniyetlerinden birisiyiz. Kendimize vakıf medeniyeti dememizin bir sebebi de budur. Biz bir vakıf medeniyetinin çocuklarıyız. İnşallah bunu unutmadığımız sürece sosyal devleti geliştirmek açısından tarihten aldığımız mirası ortaya koyacak, güçlendirecek örnekleri de üretmeye devam edeceğiz.

Biliyorsunuz 2019 yılı Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Yaşlılar Yılı ilan edildi. Aynı yıl içinde Cumhurbaşkanlığımız himayelerinde Birinci Yaşlılık Şûrası’nı düzenledik. Yakın bir zamanda Yaşlanma Vizyon Belgemizi de kamuoyu ile paylaşacağız. Birçok başlıkta hizmetlerimizi çeşitlendirerek, mevcut çalışmalarımızı ise iyileştirmeye devam ediyoruz. Yaşlılarımıza yönelik verdiğimiz hizmetlerde bizim temel yaklaşımımız, büyüklerimizin aileleri ve yakınlarıyla birlikte, bulundukları çevrede, sosyal ortamda kalmaları. Bu anlamda farklı hizmet başlıklarını aynı anda vatandaşlarımıza sunuyoruz.

Gündüz yaşlı yaşam merkezleri modeliyle ailelerimize omuz veriyor, yaşlılarımızın gün içinde vakit geçirebileceği yaşam kompleksleri oluşturuyoruz. 2016 yılında uygulamaya başladığımız ve halen sürdürdüğümüz Yaşlı Destek Programımız (YADES) ile hizmete ihtiyaç duyan yaşlılarımıza yaşadıkları mekânlarda gerekli bakım ve destekleri sunuyoruz. Bu proje kapsamında bugüne kadar 36 milyon liranın üzerinde finansman sağladık, 31 ilimizde 55 farklı proje ile 53 bin hanede toplamda 104 bin yaşlımıza ulaştık. Psiko-sosyal destek ve kültürel hizmetler sağlamaya devam ediyoruz. Bizim temel vizyonumuz büyüklerimizin ailelerinin yanında olması ve yaşlılık dönemini ailesinin yanında geçirmesi dedik ama bunun mümkün olmadığı durumlar da var. Böyle durumlar için de elbette hazırlıklıyız. Ailesi veya yakını yanında bakımı veya ikameti mümkün olmayan büyüklerimize kurumsal yatılı yaşlı bakım hizmetlerimizle destek oluyoruz.

Zaman zaman haberlerde 'sıra bekliyoruz', 'sıraya girdi' gibi ifadeler görüyorsunuzdur. Bunun sebebini açık yüreklilikle paylaşmak istiyorum. Bazen yaşlılarımız belirli birtakım yerleri tercih ediyorlar. Dolayısıyla oranın kapasitesi uygun olmadığında, oluncaya kadar beklemek zorunda kalıyorlar. Bunun dışında herhangi bir yer tercihinde özel tercihi yoksa huzurevi temini edecek güce, kapasiteye sahibiz.

Yaşlılarımıza yönelik uzun süreli kurumsal bakım hizmetlerimiz ile kamu ve özel olmak üzere toplamda 37 bin 552 kapasiteli 450 huzurevi ve yaşlı bakım merkezimizde 27 bin 174 yaşlımıza bakım hizmeti sunuyoruz.

Türkiye’nin dört bir yanında sosyal hizmet alanlarında çalışmalar yapacak tesislerimizi inşa ediyoruz, hatta birbiri ardına da tesislerimizin açılışını yapmaya başladık. Neredeyse gittiğimiz her ilde yeni bir tesisimizin, kuruluşumuzun açılışını yapıyoruz. Bugün de Edirne'de böyle bir açılış için sizlerle bir arada olmaktan mutluyum. Edirne'de halihazırda, sadece yaşlı bakım merkezlerimiz değil engelli vatandaşlarımıza hizmet götüren kuruluşlarımız da var. Bunlardan birisi 42 kapasiteli Uzunköprü Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezimiz. Bu merkezimizde engelli vatandaşlarımızın ihtiyacı olan hizmeti sunuyoruz.

Bugün törenle açılışını gerçekleştirdiğimiz bu tesisimiz 80 kapasiteli ve sadece özel bakım yaşlılarına hizmet verecek kuruluşumuzla birlikte Edirne'deki kuruluş sayımızı 4'e yükseltmiş oluyoruz. Tesisimizde hizmet alacak büyüklerimize ve şehrimize bu tesisin bu kuruluşun hayırlı olmasını, huzurlu güzel mutlu bir yaşlılık dönemi yaşamalarını temenni ediyorum. Tesisimizin hayırlı olmasını diliyorum. Bu süreçte emeği geçen bütün mesai arkadaşlarımız, kaymakamımız, valimiz, kurum temsilcilerimiz, Bakanlığımdaki mesai arkadaşlarımın hepsine, hayırseverlerimize, ilgili bütün arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Bunu bir bakan olarak değil, bu memleketin bir evladı olarak söylüyorum. Gerçekten iyilik bulaşan bir şeydir. İyilik, yaptığınızda çoğalan bir şeydir. Örneklik teşkil eder. Birine bir hayır yapmak bir miras bırakmaktır, sizden sonraya bir kültür bırakmaktır.

Vakıf medeniyeti dediğimiz şey bizim atalarımızın hiç tanımadığınız, belki bir daha hiç görmeyeceğiniz birisi için bir iyilik yapmak, onun için bir hizmette bulunmak, onun için bir ikramda bulunmak çok önemlidir ve sadece bugün değil geleceği de kuran bir şeydir. Buradan geçtikçe Çağlunur Uçar ismini okuyan çocuklar kim olduğunu merak edecek, kim olduğunu merak ettiğinde burasının bir hayırseverlik ürünü olarak hizmete geçtiğini öğrenecek ve bir iyilik yapmanın ortağı olacak. Önce zihinsel belki duygusal olarak ama sonra günün birinde bir şekilde fiziken de bu iyilik halkasının ortağı olacak. Ben buna çok yürekten inanıyorum. Bu bakımdan buradaki hayırsever vatandaşlarımızın hepsine çok teşekkür ediyorum.

Hizmetlerimizi tüm toplum kesimleri arasında güven ve birlik tesis edecek şekilde oluşturmaya çalışıyoruz. Sosyal yardımları sadece ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızla sınırlamıyoruz. Bizim asıl arzuladığımız tüm vatandaşlarımızın en yüksek hayat standartları ile hayatlarını idame ettirmelerini sağlamak. Bu nedenle toplumun tüm kesimlerinin refahı paylaşarak birbirine yaklaşmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Şeffaf ve hak temelli sosyal yardımlarımızla toplumsal adaletin, huzurun ve güvenliğin tesisi için çabalıyoruz. Bu anlayışla çalışmalarımızı özgün modellerle hak sahibi tüm vatandaşlarımızı kapsayacak şekilde bütünleşik hale getirdik.

Eskinin talep odaklı hizmet anlayışını arz odaklı anlayışa çevirdik ve sosyal hizmet anlamında da aslında bir çığır açmış olduk. Arz odaklı sosyal hizmet anlayışı nedir onu biraz açmak istiyorum. Çünkü burada SODAM açmamızın sebebi de aslında temelde arz odaklı sosyal hizmet anlayışına geçmemize dayanıyor.

Artık desteğe ihtiyacı olan vatandaşımız, kapı kapı dolaşıp derdine çare aramak zorunda kalmıyor. Bizler hane hane gezerek kimin ne derdi varsa, kimin ne ihtiyacı varsa bunu bulup tespit ediyoruz. Uygun hizmet modellerimizle de o kişileri destekliyoruz. Hizmet götürdüğümüz hanelerde sadece maddi yardım değil, psikososyal destekler, teşvikler, yol göstermeler, eğitim ve rehabilitasyon faaliyetleri sağlıyoruz. Çocuğunu askere gönderen ailelere de destek oluyoruz, evinde yaşlısı olanlara da. Çocukların eğitimlerine destek olmakla birlikte güvenli sağlık hizmeti almalarını da sağlıyoruz.

Bakanlık olarak başlattığımız Ulusal Hane Ziyareti Programı ile düzenli veya süreli yardım programlarından faydalanan vatandaşlarımızın hanelerine, 4 ay boyunca düzenli ziyaretler gerçekleştireceğiz. İhtiyaçlarını yerinde tespit edeceğiz ailelerimizin durumlarına uygun modellerden faydalanmalarını sağlayacağız. Türkiye Aile Destek Programı'mız kapsamında 15 milyar liralık bütçeyle 4 milyon hanemize ulaşmayı hedefliyoruz. Bu 4 milyon haneye 12 ay boyunca hanelerin gelir durumuna göre aylık 450 lira ila 600 lira arasında değişen miktarlarda destek olacağız. Doğal Gaz Tüketim Desteği programımızla yine 4 milyon hanemizi 3 milyar lira bütçe ile desteklemeyi hedefliyoruz. Zorlu geçen kış şartlarından vatandaşlarımızı bölgenin iklim şartlarına göre azami derecede korumayı hedefliyoruz.

Evlerin neşesi küçük çocuklarımız için de eğitim desteklerinde bulunuyoruz. 500 milyon lira bütçeyle anaokuluna ya da ana sınıfına gidecek 1 milyon çocuğumuza destek olacağız. Sosyal yardımlardan yararlanan ailelerimizin 3-5 yaş aralığındaki çocuklarını anaokuluna veya ana sınıfına kaydettirmeleri halinde, velilerimizin adına giderleri Milli Eğitim Bakanlığına doğrudan biz ödüyoruz.

Roman vatandaşlarımızın kişisel ve mesleki gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Bu merkezlerimizde Roman dostlarımız için psikososyal ve sosyokültürel desteklerde bulunuyoruz. Mesleki ve kişisel gelişim konularında kurs ve eğitimler düzenliyoruz. Meslek Edindirme Kursları ve Sertifikalı Eğitim Programları ile tüm vatandaşlarımızın olduğu gibi Roman vatandaşlarımızın da sosyoekonomik olarak güçlenmelerini destekliyoruz. Eğitimlerimizi meslek edinmeye yönelik ve istihdama katılmayı kolaylaştırıcı bir bakışla uyguluyoruz. Kuaförlük, terzilik, aşçılık, okuma-yazma, halı dokumacılığı gibi kurslarımız bunlardan bazıları. Kursların bitiminde katılımcılara Milli Eğitim Bakanlığı onaylı sertifikalar veriyoruz. Bu projelere bugüne kadar ülke genelinde toplam 69 milyon lira kaynak tahsis ettik. Harcanan her kuruşla Roman vatandaşlarımızın güçlü bireyler haline geldiklerine şahit olduk.

Burada size yeni bir müjde daha duyuracağım. Şehidimiz Mustafa Tezgider kardeşimizin adını bu Sosyal Dayanışma Merkezimizde yaşatacağız. Bu merkezden destek alan çocuklarımız, ismi merak ettiklerinde karşılarında vatanı için canını feda etmiş bir kahramanın portresi çıkacak. İnşallah yeni açacağımız, burada sizinle müjdesini paylaşmak istediğim 1996 yılında şehit verdiğimiz Özer Camcı adına yeni bir SODAM daha açacağız. Buralardan hizmet alan çocuklarımız şehitlerimizin manevi hatırası içerisinde gelecekte vatanına milletine faydalı bireyler olarak yetişecekler. Özer Camcı SODAM'ımızın şimdiden Edirne'mize hayırlı olmasını diliyorum. Bundan sonra da ihtiyaçlar doğrultusunda Roman vatandaşlarımızın yoğunlukla yaşadıkları yerlerde SODAM'ların yaygınlaştırılmasına devam edeceğiz. 2023 yılında ülkemizde SODAM sayısını 55’e çıkarmayı hedefliyoruz. Bu merkezlerle daha çok Roman vatandaşımıza istedikleri hizmetleri istedikleri şekliyle vermeyi amaçlıyoruz.

Oldukça güzel sonuçlar aldığımızı sizinle paylaşmak istiyorum. Bu kapsamda 81 ilde önemli etkinliklere imza attık. 215 etkinlikle yaklaşık 743 bin kişiye ulaştık. Seminerlerimizle onlara katkı sağlamaya devam ediyoruz.

Bu iki projemizle özellikle gençkadınlara önemli imkanlar sunuyoruz. Bunun yanında kadının güçlenmesi çalışmalarımız kapsamında Anadolu'da Ahilik kültürünün ve Baciyan-i Rum'un günümüze uyarlanmış hali olan kooperatiflerle ilgili çalışmalarımıza ayrı bir önem, ayrı bir değer atfediyor. Kooperatifler halkımızın imece usulü diye tabir ettiği uygulamanın aslında daha kurallı ve tüzel bir kişiliğe kavuşmuş. Kooperatifler, yoksullukla mücadele, sürdürülebilir, sosyal ve ekonomik kalkınmayla istihdam politikalarında da önemli bir araç olarak değerlendirilmekte ve yeni bir boyut kazanmaktadır. Kadınlar kooperatifler sayesinde kendi iş fırsatlarını yaratabiliyor. Pazarlık gücü avantajlarını kullanarak bireysel olarak zorluklarla rahatlıkla baş edebiliyorlar. Ev içi istihdama katkı sağlıyor.

Nüfusun yarısını oluşturan kadınlarımız ekonomik hayatta kalkınma için daha fazla yer almalıdır. Aile ve toplumsal yapımızda kadınlarımıza verdiğimiz her destek bizleri çok daha güçlü kılıyor. Planladığımız tüm çalışmaları başarıyla sonuçlandırmak ve kadınların ekonomik yaşamda daha fazla rol almasını sağlamak bunun için kamu, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve ilgili tüm taraflarla eş güdüm içerisinde çalışmak bizim için önemli. Bunu gerçekten önemsiyoruz.'' dedi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.