AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, ''AK Parti, demokratik, sivil, özgürlükçü ve yeni anayasayı mümkün olan en geniş mutabakatla, toplumun bütün kesimlerinin içerisinde kendisini bulacağı şekilde yapma azim ve kararlılığı içerisinde.
Küresel ve bölgesel değişimlerin hızlandığı, tehditlerin, fırsatların ve risklerin her alanda kendini gösterdiği böyle bir dönemde Türkiye'mizi ve milletimizi tarihin öznesi yapacak atılımlar için yeni bir toplum sözleşmesi yapmaya kararlıyız.
Temel felsefesi bireyin özgürlüğü ve korunması olan yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını güçlendirmeye yönelik kurumsal güvenceleri içeren yeni bir anayasa yapılması Türkiye'de demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünün kökleşmesi bakımından vazgeçilmez önemdedir ve bizim de vazgeçilmez hedefimizdir.
AK Parti olarak milletin kendi iradesi ve kendi eliyle yaptığı, her bir vatandaşın 'içinde ben varım, benim iradem var' dediği, ırk, din, mezhep, dil, renk ve kültür farkı gözetmeden herkesi kuşatan, kucaklayıcı, bütünleştirici, çeşitlilikte birliği ve bütünlüğü savunan, insan onurunu temel alan, özgürlükleri düzenleyen ve koruyan, bütün kurum ve kurallarıyla insanı haklarıyla yaşatmayı ilke edinen, insanın maddi ve manevi varlığını bütün tercihleri ve inançlarıyla özgür biçimde gerçekleştireceği demokratik toplumu inşa eden, devleti ve bütün kurumlarını insanımıza, milletimize hizmet aracı olarak gören, egemenliğin sahibi milletin demokratik meşhur temsilcilerinin önünde her türlü vesayeti ortadan kaldıran, güçler ayrılığını pekiştiren, millete hizmeti birinci öncelik sayan, demokratik katılımı genişleten, siyasal katılımın önündeki vesayetlere izin vermeyen ve bilgi teknolojileriyle kamusal katılımı artıran, çoğulcu ve toplumsal siyasal yapı kuran, istikrarlı ve etkili hükümet modelini daha da geliştiren, güçlendiren, hukukun üstünlüğünü esas alan, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı temelinde kurumsal yapılanmayı ve işleyişi temin eden, milletimizin değerlerini temel alan ve evrensel değer ve normları gözeten, Türkiye'yi yeni yüzyıl hedeflerine ulaştıracak etkin ve sağlıklı bir kurumsal yapılanmayı teşhis eden yeni bir anayasa yapmayı hedeflemiş bulunmaktayız.
Çalıştaylarda akademisyenleri, uzmanları, sivil toplum kuruluşlarını, gazetecileri ve değişik toplum kesimlerinin temsilcilerini dinlemeyi ve anayasa konusundaki taleplerini öğrenmeyi hedefliyoruz. Bizim anayasa yapma yöntemimiz halkta başlayacak ve en son yine halkta bitecek bir yol izleyecektir. Önce toplumun taleplerini toplayarak bir taslak hazırlanması daha sonra bu taslağın TBMM'de bulunan bütün partilerin katılımıyla bir metin haline gelmesi ve referandumla halkımızın onayına sunulması gerektiğine inanıyoruz.
Anayasa çalışmaları, yeni bir anayasa yazımı konuşulduğunda özellikle muhalif kanat, muhalif kesim, 'Anayasa'nın ilk dört maddesine ilişkin bir fiil beklentisine vurgu yapmaktadırlar. Bunun bizimle kesinlikle alakası olamaz. Biz sadece bugün değil, biz dünden bu yana Anayasa'nın bir, iki, üç ve bu üç maddeyi koruyan dördüncü maddesinin ne kadar önemli olduğunun idraki içindeyiz. Elbette ki bunların korunmasından yanayız. Bunlarla hiçbir problemimiz yoktur.
Biz milletin neyi istediğini, neden memnun olduğunu, neyin millete yaradığını tarihimizin, birikimlerimizin bize neleri öğrettiğini, neleri kazandırdığının idraki içindeyiz.'' dedi.