Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, ''Enflasyonun kamu görevlileri üzerindeki etkisi, ücret ve aylıkların enflasyon karşısında ezdirilmemesi, ek gösterge düzenlemesi başta olmak üzere güncel sorunları ele alıyoruz. Müzakere süreci ile toplantımız sürüyor.
Kamu görevlilerini, sabit gelirlileri enflasyona ezdirmemek için, ‘Eşel Mobil Sistemi’ne ivedilikle geçilmelidir. Alım gücünü yükseltmek için Temmuz ayında maaşlara/ücretlere yansıtılacak olan enflasyon farkına ilave ek zam yapılmalıdır.
Türkiye, sabit gelirlilerin maaş/ücretlerini hak ettiği seviyeye yükseltecek, alım gücü kayıplarını telafi edecek güce sahiptir.
Meclis sürecinde ek gösterge düzenlemesinin eksikleri giderilmelidir. Yardımcı hizmetler sınıfı başta olmak üzere,3600’ün altında olanların, gösterge ve tazminat yansıtma oranı iyileştirilmeli,hizmet sınıfları itibarıyla yaşanabilecek olumsuzluklar giderilmelidir.
Yönetici sınıfında yer alan il müdür yardımcısı, ilçe müdürleri, enstitü-yüksekokul sekreteri, şube müdürü, şeflerin ve teknikerlerin ek gösterge rakamları da 3600’e çıkarılmalı, 3600 ek gösterge rakamının altındaki kadroların tazminat yansıtma oranları artırılmalıdır.
Kamuda istihdam tek tipleşmeli, sözleşmeliler kadroya alınmalıdır. 6. Dönem Toplu Sözleşme hükmü ortada. Biz 2023’e sözleşmeli sorunu olmadan girmek istiyoruz. Mücadelemizle sonuç alacak, sözleşmeli kardeşlerimize müjdeyi vereceğiz.
İdari personelin üniversitelerarası merkezî yer değişikliğini sağlayacak bir sistem kurulması için YÖK’le birlikte yaptığımız çalışmalarda sona geldik. Kısa sürede bu konuda çözümü üretmiş olacağımıza inancımız tam.
İş güvencesini zedeleyen, 50/d maddesinin amaç ve işlevine ters düşen mevcut uygulama tümüyle gözden geçirilmelidir. İstisnai bir atama yöntemi olan 50/d maddesi, asli istihdam yöntemi olmaktan çıkarılmalı, 33/a ve 50/d maddesi kapsamında iş güvencesine kavuşturulmalıdır.
Öğretmen kökenli şube müdürü,ilçe millî eğitim müdürü ve İl müdür yardımcısı ile araştırmacı kadrosunda bulunanların asıl mesleklerinin öğretmenlik olduğu ve öğretmenliğin kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeli, meslek kanununun getirdiği haklardan istifade edebilmelidir.
Mülteciler üzerinden kurulan nefret diliyle insanımıza tarihi misyonunu unutturmak, Müslüman bakiye ile ilişkilerini bozmak, Türkiye’yi karıştırmak, ümmet bilincini yok etmek istiyorlar. Türkiye’nin yaptığı birçok çalışmayı berhava edecek bu tür adımlar iyi niyetle yorumlanamaz.
Toplantımız sonrası eğitim ve eğitim çalışanlarının gündemine ilişkin Sonuç Bildirgemizle tespit ve tekliflerimizi kamuoyu ile paylaşacağız. Üyeye, ülkeye, yer küreye hayırlar getirmesini diliyorum.'' dedi.