Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Bundan önceki toplu sözleşmede mutabakat sağlayamamıştık. Şimdi yeni bir süreç var. Aradan 18 ay geçti ve bu süreçte kamu görevlileri ciddi anlamda mağdur oldu. Bu sebeple masaya giderken altışar aylık dönemler halinde bir önermede bulunmak yerine, taleplerimizi yıllık olarak sunduk. 2022’de %21, 2023’te %17 olmak üzere %38 bandında bir talepte bulunduk. Bunun haricinde de her iki yılın başında verilmek üzere 3’er puanlık bir refah payı talebinde bulunuyoruz. Çünkü enflasyon rakamları yüzdelik zammı geçtiği zaman bu memurun cebinden götürüyor ve alım gücünü düşürüyor. Biz bunu mutabakat sağlayamadığımız 5. Dönem Toplu Sözleşme’den sonra çok net olarak yaşadık. Bu sebeple 5. Dönem Toplu Sözleşme’den oluşan zararların tazmini için de 600 TL seyyanen iyileştirme istiyoruz” dedi.
5. Dönem Toplu Sözleşme’den bu döneme kadar geçen sürede hükümetin, %5 enflasyon öngörüsünde bulunduğunu ancak %24.28’lik bir enflasyon artışı olduğuna vurgu yapan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Arada 3 kattan fazla bir fark söz konusu. Bu 18 aylık süre içerisinde Euro %55’ten, Dolar %45’ten, altın %70’ten fazla arttı. Mutfaktaki yağın fiyatı yüzde 116 arttı. Bu süreçte doğalgaz ve elektriğin de artışlarını net olarak gördük ve bu artışlar yakın geçmişte toplumun tepkisine neden oldu. Biz bu bağlamda %38 bandında bir zam teklifi sunuyoruz ve verilecek refah payıyla da bu süreci dengelesin istiyoruz” dedi.
TVNET canlı yayınında da gündemi ve toplu sözleşme sürecini değerlendiren Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, pandemi sürecinde toplumun belirli kesimlerinin zarar görüp, memurların bundan etkilenmediği görüşüne katılmadığına dikkat çekerek“ Bu bir anlamda doğru gibi görünüyor, ancak memurların geçmiş toplu sözleşmede mutabakat sağlayamadığını %14 lük bir zam oranıyla karşı karşıya kaldıklarını unutmamak gerek. Memur bu anlamda mağdur olmuştur. Ocak ayında memurlara %3 zam verilmiş oldu. Mart ayı gelmeden %3 lük artış geride kaldı, enflasyon 6 ayda %8.45 oldu. Bu memurun 2 ay sonra enflasyona yakalandığını gösteriyor. Biz burada gelir kaybını hesapladık, 4 bin 300 TL alan en düşük memurun, geçtiğimiz 6 aylık süreç içerisinde 1000 TL gelir kaybı olduğunu tespit ettik. Bu da memurun enflasyona ezdirilmiş olduğunu gösteriyor. Enflasyona karşı memurun korunduğu sözü emin olun gerçeği yansıtmıyor. 4 milyon memur 2 milyon memur emeklisinin 4 kişilik ailesi ile hesaplandığında 24 milyon insanı ilgilendiren bir konu. En büyük sosyal politika aracı budur. Onun için siyaset mekanizması da bu zorlanmayı görüp, önümüzdeki dönem memuru rahatlatmalıdır. Bu şartlar böyle gittiğinde çok sert tepkilere sebebiyet verebilecek bir durum ortaya çıkabilir. O yüzden bu toplu sözleşme bir fırsat olarak görülmelidir” dedi.