Öne Çıkanlar Milli Eğitim Bakanlığı A101 7 Eylül 2023 Aktüel Ürünler Mahmut Özer EYT sözleşmeli personel

2025 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programının Onaylanması Hakkında Karar (Karar Sayısı: 9074)

Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığınca hazırlanan ekli “2025 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı”nın onaylanmasına karar verilmiştir.

2025 YILI CUMHURBAŞKANLIĞI YILLIK PROGRAMI

BİRİNCİ BÖLÜM

1. DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

2022 yılı başta Rusya-Ukrayna savaşı olmak üzere jeopolitik risklerin ve emtia fiyatlarının zirveye tırmandığı bir yıl olmuştur. Bu gelişmenin ardından başlıca gelişmiş ekonomilerde finansal sıkılaşma eğilimleri gözlenmiş ve küresel düzeyde iktisadi faaliyette yavaşlama beklentileri kuvvetlenmiştir. 2023 yılına gelindiğinde, dünya ekonomisinde sıkılaşan para politikaları, dirençli hale gelen küresel enflasyon ve Ekim ayından itibaren Orta Doğu’da İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarıyla şiddeti daha da artan jeopolitik gerilimler hâkim olmuştur. Uluslararası Para Fonu (IMF) verilerine göre 2023 yılında dünya ekonomisi yüzde 3,3 oranında büyümüştür. Gelişmiş ülkeler bu dönemde yüzde 1,7 büyürken bu ülkeler arasında ABD yüzde 2,9 ile beklentilerin üzerinde büyüme kaydederek olumlu ayrışmıştır. Avro Bölgesi ise Almanya ekonomisindeki daralmanın da etkisiyle yüzde 0,4 oranında sınırlı büyüme kaydetmiştir. Bu dönemde Birleşik Krallık yüzde 0,3, Japonya ise yüzde 1,7 oranında büyümüştür. Aynı dönemde yüzde 4,4 büyüyen yükselen ve gelişmekte olan ülkeler bloku içerisinde görece güçlü performans gösteren Çin yüzde 5,3 oranında, Hindistan yüzde 8,2 büyürken Brezilya yüzde 2,9 ve Rusya yüzde 3,6 oranında büyümüştür.

Büyümeye eşlik eden ve dirençli hale gelen küresel enflasyon, özellikle gelişmiş ekonomilerde parasal sıkılaşmayla kontrol edilmeye çalışılmıştır. Nitekim 2023 yılı üçüncü çeyreğinin başlangıcına kadar başta ABD olmak üzere çeşitli ülkelerde politika faiz oranları kademeli şekilde yükseltilmiştir. Bununla birlikte Çin ekonomisindeki gayrimenkul sektörü kaynaklı sorunlar küresel emtia talebi üzerinde baskı oluşturmuş ve toplam talebin azalacağı beklentisiyle başta petrol olmak üzere emtia fiyatları gerilemeye başlayarak tarihi ortalamalarına yakınsamıştır. Diğer taraftan 2024 yılında direncini koruyan hizmet enflasyonu, diğer çekirdek enflasyon göstergeleri ve işgücü piyasasına ilişkin yüksek frekanslı veriler başlıca gelişmiş merkez bankalarının finansal sıkılaşma yaklaşımlarını yılın ilk yarısında korumalarına neden olmuştur. Ancak, Haziran ayından itibaren Avrupa Merkez Bankası ve Eylül ayından itibaren ise ABD Merkez Bankası (Fed) gerek enflasyon oranı öngörülerinin hedefe yakınsaması gerekse iktisadi faaliyette istenilenden fazla soğumaya neden olmamak üzere para politikası duruşundaki sıkılığı azaltma yönünde kararlar almıştır.

Dünya ekonomisindeki1 son gelişmeler değerlendirildiğinde, güncel veriler büyümede ılımlı seyrin devam ettiğine işaret ederken Çin ekonomisindeki seyrin küresel iktisadi faaliyet üzerinde baskı oluşturduğu anlaşılmaktadır. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış olarak dünya ekonomisinin yılın ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,6 oranında büyüme kaydetmiş olduğu tahmin edilmektedir. Söz konusu oran 2024 yılının ilk çeyreğinde yüzde 0,7 olarak hesaplanmıştır. Ayrıca, gelişmiş ülkelerde mevsimsel etkilerden arındırılmış büyüme hızının 2024 yılının ilk çeyreğinde yüzde 0,4, ikinci çeyreğinde yüzde 0,5 olarak, gelişmekte olan ülke ekonomilerde ise 2024 yılı ilk çeyreğinde yüzde 1,3, ikinci çeyreğinde yüzde 0,8 olarak gerçekleştiği tahmin edilmektedir. Gelişmekte olan ülkeler Çin ekonomisi hariç değerlendirildiğinde ise söz konusu oran 2024 yılının ilk çeyreği için yüzde 0,5, ikinci çeyreği için ise yüzde 0,4 olarak hesaplanmaktadır.

Önümüzdeki dönemde küresel iktisadi faaliyette ılımlı ancak daha istikrarlı bir büyümenin devam edeceği değerlendirilmektedir. Bir süredir hizmet sektörlerindeki iyileşme sayesinde canlanan küresel iktisadi faaliyet, imalat sanayiinde görülen yavaşlama nedeniyle yatay bir gelişme göstermektedir.

Bu gelişmelerle, 2023 yılında yüzde 3,3 oranında büyüyen küresel ekonominin istikrarlı bir görünüm sergileyerek, güncel IMF tahminlerine göre 2024 yılında yüzde 3,2 büyümesi öngörülmektedir.

Finansal koşulların sıkılaşmasına rağmen artan mali harcamalarla beklentilerden daha iyi performans sergileyen ve diğer gelişmiş ekonomilerden pozitif ayrışan ABD ekonomisinin 2024 yılında görece güçlü olan performansını koruyacağı tahmin edilmektedir. 2024 yılı ilk çeyreğinde mevsimsel etkilerden arındırılmış verilere göre bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,4, ikinci çeyreğinde ise yüzde 0,7 oranında büyüyerek küresel faaliyetin istikrarlı seyretmesinde rol oynamıştır. Yılın üçüncü çeyreği itibarıyla öncü göstergeler ve beklentiler ABD’deki iktisadi faaliyetlerin 2024 yılında yatay bir görünüm arz edeceğine 2025 yılında ise potansiyeline yakınsayacağına işaret etmektedir. Bu çerçevede, ABD ekonomisinin 2024 yılında yüzde 2,8, 2025 yılında yüzde 2,2 büyümesi beklenmektedir.

IMF’nin güncel tahminlerine göre 2024 yılında Avro Bölgesi’nin büyüme hızının bir önceki yıla göre toparlanması beklenmektedir. Avro Bölgesi mevsim etkilerinden arındırılmış olarak ve bir önceki döneme göre, 2024 yılının ilk ve ikinci çeyreğinde yüzde 0,3 oranında büyüme kaydetmiştir. Toparlanmanın önceki yıla göre iyi seyretmesinde küresel ticaretin normalleşmesiyle enerji ile diğer emtia arzı ve fiyatlarındaki belirsizliklerin azalması rol oynamıştır. Enerji fiyatlarındaki dalgalanmanın yanı sıra finansal koşulların sıkılaşmasıyla değer kazanan Avro ve Asya ekonomilerinden gelen yüksek teknoloji rekabeti, Avrupa sanayi ürünlerine olan talebi zayıflatmaktadır. IMF tahminlerine göre Avro Bölgesi’nin 2024 yılında yüzde 0,8, 2025 yılında ise toparlanarak yüzde 1,2 oranında büyümesi beklenmektedir. Bölgenin önde gelen ekonomilerinden olan Almanya’da iktisadi faaliyetin 2024 yılında 2023 yılına göre değişmemesi 2025 yılında ise yüzde 0,8 oranında artması beklenmektedir. Diğer önde gelen ekonomilerden olan Birleşik Krallık’ın yüzde 1,1 ve yüzde 1,5, Fransa’nın yüzde 1,1 ve yüzde 1,1, İspanya’nın yüzde 2,9 ve yüzde 2,1 oranlarında büyümesi beklenmektedir. 2024 ve 2025 yıllarında, Japonya ekonomisinde ise büyümenin yüzde 0,3 ve yüzde 1,1 olması beklenmektedir. Böylece gelişmiş ekonomilerin 2024 ve 2025 yıllarında yüzde 1,8 oranında büyüyeceği tahmin edilmektedir.

Sıkı finansal koşullara ve jeopolitik gerilimlere rağmen, yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ekonomilerin 2023 yılına benzer bir performans göstermeleri beklenmektedir. Özellikle yükselen ve gelişmekte olan Asya ekonomilerinde büyümenin 2024 yılında bir önceki yıla yakın gerçekleşmesi tahmin edilmektedir. Önceki yılda olduğu gibi Çin ve Hindistan’ın büyüme oranlarıyla ön plana çıkmaları beklenmektedir. Bir önceki yılı yüzde 5,3 oranında görece güçlü bir büyümeyle tamamlayan Çin ekonomisi, dış talep ve ekonomik teşviklerin de etkisiyle 2024 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,7 büyümüştür. Gayrimenkul sektöründe kronikleşen finansal sorunlar ve ABD ile gerilimli dış politika ve ticaret ilişkileri Çin ekonomisi üzerinde baskı oluşturmaya devam etmektedir. Bu kapsamda, Çin ekonomisinin küresel olumsuz koşullara rağmen 2024 yılında yüzde 4,8, 2025 yılında ise yüzde 4,5 oranında büyümesi öngörülmektedir. Hindistan’ın ise güçlü kamu altyapı yatırım harcamalarının da etkisiyle aynı dönemde yüzde 7,0 ve yüzde 6,5 büyümesi beklenmektedir.

Söz konusu ülke grubundan Rusya’nın 2024 ve 2025’te sırasıyla yüzde 3,6 ve yüzde 1,3, Brezilya’nın yüzde 3,0 ve yüzde 2,2 ve Meksika’nın yüzde 1,5 ve yüzde 1,3 büyümesi beklentisiyle, yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ekonomilerin hem 2024 hem 2025 yılında yüzde 4,2 oranında büyümesi öngörülmektedir. 

2025 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programa https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2024/10/20241030M1-1.pdf linkinden ulaşabilirsiniz.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.