Öne Çıkanlar Mahmut Özer BİM Milli Eğitim Bakanlığı A101 7 Eylül 2023 Aktüel Ürünler Mesleki Eğitim Merkezi Tarım Alanı Çerçeve Öğretim Programı

Bakan Koca'dan Sağlıkta Şiddet ve Malpraktis Davaları Açıklaması

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve AK Parti'nin hukukçu milletvekilleri arasında bir toplantı yapıldı. Buna göre sağlıkçıya karşı işlenen şiddet 'katalog suç' kapsamına alınacak. Hatalı tedavi uyguladıkları iddiasıyla doktorlara karşı açılan tazminat davalarında ise doktorun kusuru olup olmadığına oluşturulacak kurul karar verecek olup, doktor kusurluysa görevden uzaktırılacak, tazminatı ise devlet ödeyecek. 

"Sağlık Çalışanlarının Hukuken Korunması Sempozyumu"na katılan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Yasa, koruyucu bir çatı; demir parmaklıklar had bildirir bir gerçek olmadan arkadaşlarımızın imdat çığlıkları, beyaz kod panikleri hiçbirimize huzur vermez.

Bense, bugün karşınızda tedavi etmeye çalıştığı bir hastası ya da hastasının yakını tarafından şiddete uğramış bir hekim olarak oturabilirdim. Bugün karşınızda erken doğmuş, yenidoğan yoğun bakımda yaşatmaya çalıştığım ve gözlerini kaybetmiş bir bebeğin ailesi tarafından haksız bir davaya uğramış bir hekim olarak da oturabilirdim.

Sağlıkta şiddet ve malpraktis davalarının suiistimali camiamızın en büyük sorunlarıdır.

Bu iki sorunun çözüme ulaşması için gösterdikleri samimi çaba için camiamız adına Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ'a çok teşekkür ederim. Sesimizi duydu, kendisini bizim yerimize koydu, inisiyatif aldı ve büyük gayret gösterdi.

Bizler uzun süredir sağlıkta şiddetin önlenmesi ve malpraktisin suiistimal edilmemesi için Sayın Bakanımla çalışıyoruz. Mevzuat açısından ihtiyacımızın tanımını birlikte yapmaya çalıştık. Fakat burada esas gücümüz sizler olacaksınız. Yaşadığımız zorluklara sizler inanmazsanız netice almamız mümkün değil.

Kanun ile sınırlar çiziliyor. Mevzuat buna uygun olarak belirleniyor. Kural, haddi tanımlıyor. Haddi aşanın ise cezalandırılmasını işaret ediyor. Bugün konulan kural, haddi aşana haddini bildirmiyor. Yasanın huzuruna giden olayları azaltmak için çalışıyoruz. Fakat yasa, koruyucu bir çatı; demir parmaklıklar had bildirir bir gerçek olmadan arkadaşlarımızın imdat çığlıkları, beyaz kod panikleri hiçbirimize huzur vermez.

Savaşta düşman saflarında yer alanı bile hayatta tutmak için yeminimiz var. Ancak bu yeminimizi tutabilmemiz için şartlarımızın, hukukumuzun korunması lazım.

Bir hakimin, savcının ya da avukatın hüküm vermek, iddiada bulunmak ya da hakkını savunmak için konuşmak istediğinde dilinin kesildiğini düşünün. Hem de hakkında hüküm verdiği, hakkında iddiada bulunduğu ya da hakkını savunduğu kişi tarafından. Bu korkunç olayın, bir cerrahın bir daha ameliyat yapamayacağı seviyede elinin kesilmesinden ne farkı var?

En ufak bir sağlık sorunu yaşadığımızda dilimizden düşürmediğimiz bir ifade var; 'her şeyin başı sağlık'. Bu sözün dilden hakikate dönüşmesinin bir sonucu var. Sağlığın başı kesilirken sizlerin sessizce beklemeyeceğinden eminiz demektir.

Her meslek grubunda işini gereği gibi yapmayan az sayıda kişi olabilir. Bunlar için alınacak tedbirlerde hiçbir beis yok. Ancak mesleğini onuruyla yapan binlerce hekimimizi işini kaygıyla yapmaktan kurtarmalıyız.

Malpraktis davalarındaki istismarlar konusunda ise aynı kökten gelen hekim ve hakim kelimelerinin kardeşliğini hatırlatıyorum. Sağlığa, sağlık hizmetine hepimizin ihtiyacı var. Bugün ise sağlıkçıların size ihtiyacı var. Hakkımızı, hukukumuzu lütfen koruyun.'' dedi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, sağlık çalışanlarıyla ilgili reform paketi ile ilgili 7 Mart 2022 tarihinde yaptığı açıklamada hekimlerin üzerindeki tazminat baskısını ortadan kaldıracaklarını, hekimler de hakimler gibi koruyacaklarını belirtti ve ''Bugün pek çok vatandaşımız hastaneye gidiyor, muayene oluyor, teşhis kararı veriliyor, tedaviler için kararlar veriliyor, ilaçlar kullanılıyor. Eğer hekimler bu kararları verirken, bu tedavileri uygularken tazminat davalarını düşünürse karar vermekte cesur davranamaz. Tedavilerde çekingen davranırlar ve dolayısıyla da pek çok vatandaşımızın bu çekingenlikten dolayı sağlığı riske edilebilir.

Özellikle cerrahi gerektiren bölümler, cerrahlar, kalp ve damar ve diğer pek çok önemli branşlarda tercihlerin azaldığını görüyoruz. Bunun ana nedenlerinden bir tanesi de artan tazminat davalarıdır. Hekimlerin tazminat baskısı altında olmadan, kendinden emin ve güvenli bir şekilde karar vermeleri vatandaşımızın da menfaatinedir. Vatandaşımızın sağlığına erken kavuşmasına, tedavisinin sağlıklı yürütülmesine bu elbette büyük katkı verecektir.

Hekimlere de hakimlerin güvencesinin aynısını getiriyoruz. Onlar da tıbbın gereklerine aykırı davrandıkları, bu suretle görevlerini kötüye kullandıkları sabit olursa o zaman onlara rücu etme veya etmemeye Sağlık Bakanlığı'nın bünyesinde oluşturulan kurul karar verecektir. Bu da son derece önemli. Hekimlerimiz açısından olduğu kadar tedavi için hastaneye müracaat eden her bir vatandaşımız için de önemlidir. Burada vatandaşlarımızın bir mağduriyeti de söz konusu olmayacak. Tazminatı gerektiren bir durum olursa bu tazminatı devlet vatandaşımıza ödeyecektir. Vatandaşımızın tazminat taleplerinin önüne bir engel koymuyoruz. Hekimleri bunun baskısından kurtarıp, rahat ve güven içerisinde, kendinden emin bir biçimde hastaya şifayı erken vakitte ulaştırması için bir güvence getiriyoruz. Bu da tarihi bir adım.

Bu aksaklıkları gidermek için biz esasında sağlıkla ilgili kanunda yer alan daha önce yaptığımız bir düzenlemeyi tutuklama nedeni var sayılan halleri içeren CMK'daki kataloğun içerisine alıyoruz. Gördük ki uygulamada hakimler ve savcılar bu kataloğa bakıyorlar. Bunu, buraya aktarmak suretiyle hekimlere karşı şiddet eylemine karışanlarla, şiddet uygulayanlarla ilgili daha etkin bir tedbir uygulamasının önünü açıyoruz. Böylelikle hekimlerle ilgili de son derece önemli bir düzenlemeyi hayata geçirmiş oluyoruz.'' dedi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ iyi hal indirimine ilişkin ise ''İyi hal indirimini düzenleyen Türk Ceza Kanunu'nun 62. maddesinin ikinci fıkrasında pişmanlığı gösteren bir ifade yok. Yeni düzenlemede pişmanlığını gösteren davranışlar esas alınacak. Maddenin sonunda da '... gibi hususlar' diyor. Bu da mahkemeye sınırsız iyi hal indirimi konusunda değerlendirme ve takdir hakkı kullanma yetkisi veriyor. Şimdi bu düzenlemeyle "gibi hususlar" gibi ucu açık sınırsız takdiri indirime kapı aralayan ibareler kanun metninden çıkarılmaktadır.'' demişti.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.