'Döner Sermaye' Konusunda Son Durum

Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, "Bugün döner sermaye bizim en önemli sorunumuz. Döner sermayedeki adaletsizlik artık insanların canına tak etmiş. Verilmeyen paralardan şikayetimiz yok. Ücretlerin az olmasından da şikayetimiz yok. Ama siz belli bir ücret dağıtıyor ve bunun içerisinde adaleti sağlayamıyorsanız bizim buna itirazımız var. İnsanların vicdanlarındaki adalet duygusunu sarsarsanız başarılı olamazsınız. Biz döner sermayeyle alakalı çalışmalar yaptık. Bakanlığımızın bütün yetkililerinin önlerine bu çalışmaları koyduk. Döner sermaye yönetmeliğinde hekim, hekim dışı personelin havuzu mutlaka ayrılmalı. Bir tarafta performans üreten bir kesim var, bir tarafta performans üretmeyen ama performans üreten doktorun üretmiş olduğu performansa göre ücret alan bir sağlık çalışanı grubu var. Sağlık çalışanları kamu adına hizmet veriyor. Kamu adına hizmet verdiğimiz bir yerde hastanenin gelirine bağlı olarak bir ücret politikasının belirlenmesi doğru bir şey değil. Bunu yaptığınız sürece çalışanların içerisinde adaleti sağlayamazsınız." dedi.

Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan ek ödeme yönetmelikleriyle ilgili konuşan Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, "Anlaşılan o ki daha önce yapılan tavandan ek ödeme adaletsizliğinden ders çıkarılmamış. Yine adaletten ve hakkaniyetten uzak yönetmelikler yayınlandı. Böyle bir sistemi asla kabul etmiyoruz. Döner sermayedeki adaletsizlik artık sağlık çalışanlarının canına tak etmiş durumda" dedi.

Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, sağlık çalışanları nezdinde döner sermaye sisteminin artık kabul görmediğini söyledi. 

Yeni yayınlanan döner sermaye yönetmeliklerinin çözüm üretmediğinin altını çizen Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, "Daha önce yapılan 3 aylık tavandan ek ödeme yaşanan adaletsizliği derinleştirmişti. Yaptığımız tüm uyarılara rağmen yanlıştan dönülmedi. Yapılacak tavandan ek ödeme sistemi de mağduriyeti artıracak. Açıkça görülüyor ki bu sistem artık işlemiyor, alın terini yok sayıyor" dedi.

Tüm yetkililere yeni sistemin inşası için çözüm reçetesini sunduklarını kaydeden Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, "Siz belli bir ücret dağıtıyor ve bunun içerisinde adaleti sağlayamıyorsanız bizim buna itirazımız var. İnsanların vicdanlarındaki adalet duygusunu sarsarsanız başarılı olamazsınız. Biz döner sermayeyle alakalı çalışmalar yaptık. Bütün yetkililerin önlerine bu çalışmaları koyduk. Döner sermaye yönetmeliğinde hekim ve hekim dışı personelin havuzu mutlaka ayrılmalı. Bir tarafta performans üreten bir kesim var, bir tarafta performans üretmeyen ama performans üreten doktorun üretmiş olduğu performansa göre ücret alan bir sağlık çalışanı grubu var. Sağlık çalışanları kamu adına hizmet veriyor. Kamu adına hizmet verdiğimiz bir yerde hastanenin gelirine bağlı olarak bir ücret politikasının belirlenmesi doğru bir şey değil. Bunu yaptığınız sürece çalışanların içerisinde adaleti sağlayamazsınız." dedi.

Yayınlanan son ek ödeme yönetmelikleri ile ilgili Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, “Döner sermaye sistemi gövdesi çürümüş bir ağaca dönmüştür, meyve vermesi mümkün değildir. Çürümüş bu sistemle adaletin sağlanması da mümkün değildir” dedi.

Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, Sağlık Bakanlığı’nın palyatif çözümlerle bu sorunu gideremeyeceğini dile getirerek, “Her platformda mevcut döner sermaye yönetmeliğiyle bu işin çözülemeyeceğini anlatıyor, somut ve gerçekçi projelerimizi yetkililerle paylaşıyoruz. Maliye’den milyarlarca lira alıp dağıttıktan sonra hiç kimseyi memnun edemiyorsanız dağıtımda ciddi bir hata olduğu apaçık ortadadır. Aynı hatada ısrar etmekle ne amaçlanmaktadır, anlamak mümkün değil. Esasında zor olan bu kadar büyük paraları dağıtıp, hiç kimseyi memnun edememektir. Bürokrasi zoru başarmıştır” dedi.

Sağlıkta şiddet raporu hazırlayarak yaşanan olaylara karşı kamuoyu oluşturmaya çalıştıklarını söyleyen Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, “Haziran ayından bugüne kadar 66 şiddet vakası yaşanmış, Sağlık çalışanlarının fedakârlığının dilden dile dolaştığı bir süreçte şiddet durmamış, 143 sağlık çalışanımız şiddetin kurbanı olmuştur. Hiç kimsenin o hastanenin camını çerçevesini kırmaya ve sağlık çalışanlarına saldırmaya, tehdit etmeye, zarar vermeye ve yaralamaya hakkı yoktur” dedi.