Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, "Türkiye sağlıkta gerçekten hizmet anlamında çok iyi yerlerde, bugün baktığınız zaman hem ulaşılabilirlik hem bilgi, alt yapı anlamında Türkiye gerçekten dünyanın en iyi sağlık hizmetini sunan ülkelerinden bir tanesi. Çok iyi yerlerdeyiz ama bu yetmez. Bu saatten sonra Türkiye sadece hizmeti üreten bir ülke olmaktan çok bilgisini üreten, tıbbın ve sağlığın teknolojisini üreten ülke olmak zorunda. Dünyada sağlık liderliğinin hedefiyle koşan bir ülkeye ihtiyacımız var. Bilgiyi üretmez sadece hizmette kalırsanız yerimizde sayıyoruz demektir. Bugün maalesef dünyada etik değerleri oluşturmayıp binlerce insana kıyabilen bazı medeniyet türleri de var. Bizler kıyım medeniyetinden çok; barış, dostluk, iyilik medeniyetinin temsilcileriyiz. Sağlık kültürünü artırmazsak maalesef bazı sorunlarla karşı karşıya bulunuyoruz ama bunun üzerinden hep beraber geleceğiz. Bugün yılda bir kişi 11,7 kez sağlık hizmeti alıyor, bu fazla. Toplam yaklaşık 999 milyon kez insanlara sağlık hizmeti olarak dokunmuş durumdayız. Avrupa ortalaması 6, fazlaca ulaşılabiliriz. Topluma bunu anlatmamız lazım; biz değerliyiz, sizin için varız. 45 bin kişinin, dünyanın gözü önünde binlerce insanın canına kıyan birileri varken sizler bir insanın canını kurtarmak için gecenizi gündüzünüze katıyorsunuz. Biz iyi tarafız, saygı görmek istiyoruz.
Hekimlerin yurt dışına gidişi konusu çok spekülatif bir konu. Herkes bir şey söylüyor ama sayılara baktığın zaman öyle çok da abartı bir sayı yok. Bunu bilmenizi istiyorum. Negatif bir algı var, hekim sistemin dışına çıkmaya çalışıyor, dünyada da böyle özellikle Covid'den sonra. Çok büyük yoğunluktan sonra sağlık çalışanı haklı olarak biraz depresyona giriyor. Düşünün ki Covid'de herkes evinde birbiriyle temas kurmazken biz sağlıkçılar, salgında ölümle mücadele eden bir gruptuk. Bunu herkes dışarı gidiyor gibi bir algıya dönüştürmemek lazım. Bu ülkede negatiflik hemen yayılıyor maalesef. Belki negatifliği çok yaymak işimize geliyor, bilmiyorum. Yurt dışına giden hekim çok fazla yok. Tabi ki yurt dışına gidecekler ama bu patolojik sayıya ulaştığı zaman devlet önlem alır, biz de alırız. Hekim ile hasta arasındaki ilişkide yeniden bir yapılanmaya gitmemiz lazım çünkü hekim özel muayenehanesine kaçmaya başladı, sistemlerde bu sorun demektir. Bunu düzelteceğiz, hekimin kendisini değerli hissetmesi lazım. Türkiye bugün hekim, insan gücü kalitesi, sayısal değerler anlamında da eskisine göre çok iyi yerlerde. Negatif algıları lütfen oluşturmayalım, ümitliyim, bu gençler bizden çok daha iyi olacak. Dış etkilere çok fazla maruz kalındığını, tehlikenin de olduğunu bilmenizi de isterim. Onun için bu konuda bu alanı boş bırakmamız gerekiyor. Yurt dışına giden hekimlerim de bizim hekimlerimiz, bir kısmı geliyor Türkiye'ye bir katkıda bulunuyor. Esasında bir zenginlik kaynağı olarak düşünürsek çok avantajlı olur. Ama üzüntüyle, darılmayla gönderiyorsak orada sıkıntımız var, onu düzelteceğiz. En büyük hedefimiz; yeni çalışmaları, yeni bir şey söyleyecek arkadaşlara destek vermek.
Hem aşılar hem de diyabetik sensör konusunda iyi bir çalışma var. 2025 sonuna kadar yerli sensörümüzü oluşturmak için çaba harcıyoruz. Şiddeti engellemenin en önemli yöntemi; kültürlü ve bilinçli toplum oluşturmak.'' dedi.