Kamu sağlık hizmetinin kesintisiz, etkin, salgının yayılmasının önlenmesi ve salgınla mücadelede her alanda yeterli sayıda ve mücadelede tecrübe kazanmış personel eliyle yürütülebilmesini teminen Bakanlık Makamının 27 Ekim 2020 tarih ve E.3137 sayılı genel yazıları ile Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatında görevli bütün personelin ikinci bir emre kadar yıllık izinlerinin durdurulmasına karar verilerek teşkilata duyurularak uygulamaya konulduğunun hatırlatıldığı resmi yazıda ‘’675 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun yıllık izin başlığı altında düzenlenen 102'nci maddesi devlet memurlarının yıllık izin sürelerini düzenlemiş olup, aynı Kanunun Yıllık İzinlerin kullanılışı başlığı altında düzenlenen 103'üncü maddesinde ise; ''yıllık izinler, amirin uygun bulacağı zamanlarda, toptan veya ihtiyaca göre kısım kısım kullanılabilir. Birbirini izleyen iki yılın izni bir arada verilebilir. Cari yıl ile bir önceki yıl hariç, önceki yıllara ait kullanılmayan izin hakları düşer. Öğretmenler yaz tatili ile dinlenme tatillerinde izinli sayılırlar. Bunlara, hastalık ve diğer mazeret izinleri dışında, ayrıca yıllık izin verilmez. Hizmetleri sırasında radyoaktif ışınlarla çalışan personele, her yıl yıllık izinlerine ilaveten bir aylık sağlık izni verilir.'' yıllık izinlerin kullanılmasına ilişkin usul ve esaslar düzenleme altına alınmıştır.
Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılmış olan Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar'da yer alan belirlemelere göre; son değişiklikle birlikte 657 sayılı Kanunun 4/B maddesine göre istihdam edilen sözleşmeli personel ile 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 45/A maddesine göre istihdam edilen sözleşmeli personelin, Kamu Kurum ve Kuruluşlarında herhangi bir statüde geçirdiği toplam hizmet sürelerinin 1 yıldan 10 yıla kadar olan sözleşmeli personele 20 gün, 10 yıldan fazla hizmeti olanlara ise 30 gün süre ile ücretli yıllık izin verileceği düzenlemesine yer verilmiş olup sözleşmeli personelin, ait olduğu takvim yılı içinde kullanmadığı yıllık izin süreleri izleyen yıla devredilemez kuralı getirilmiştir.
5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu'nun, Personelin statü ve mali haklar başlığı altında düzenlenen 3'üncü maddesine 2018 yılında eklenen ek fıkraya göre; ''Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarının yıllık izinleri, yıl içinde çalışılan süre ile orantılı olmak ve ait olduğu sözleşme döneminde kullanılmak üzere otuz gündür. Ayrıca beş gün kongre ve seminer izni ile yıllık izin bitiminden sonra mazeretleri nedeniyle beş gün idari izin verilebilir. Evlenme, ölüm, doğum e emzirme hallerinde 657 sayılı Kanunun 4/H maddesi kapsamındaki sözleşmeli personele ilişkin izin süreleri uygulanır. Hastalık durumunda, bir mali yılda en çok on günlük dönemler halinde toplam kırk güne kadar hekimin uygun görmesiyle hastalık izni verilebilir. Bir defada on günü aşan hastalık izni ancak sağlık kurulu raporu ile verilebilir. Sözleşmeli aile hekimi iken aile hekimliği uzmanlık eğitimi almakta olanlar, bu eğitimleri kapsamındaki hastane rotasyonu süresince izinli sayılır.'' Aile Hekimlerinin ve Aile Sağlığı Elemanlarının izin hakları düzenlenmiş ve yürürlüğe konulmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın; ''Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü'' başlığı altında düzenlenen 11'inci maddesine göre; Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kşileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır. Kanunlar Anayasa'ya aykırı olamaz hükmünü havi olup, temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması başlığı altında düzenlenen 13'üncü maddesinde ise ''temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasa'nın ilgili maddesinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasa'nın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.'' düzenlemesine yer verilerek yapılan sınırlamalarda hakların özüne dokunulamayacağı kural altına alınmıştır.
Anayasa'nın ''Çalışma Şartları ve Dinlenme Hakkı'' başlığı altında düzenlenen 50'nci maddesinde ise ''Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz. Küçükler ve kadınlar ile bedeni ve ruhi yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar. Dinlenmek, çalışanların hakkıdır. Ücretli hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir.'' denilmek suretiyle çalışanların dinlenme hakkını düzenlemiştir.
657 sayılı Kanun'un 103'üncü maddesinde cari yıl ve bir önceki yılın izinlerinin yıl içinde kullanılacağı, önceki yıllardan kalan izinlerin kullanılmaması halinde devredilemeyeceği düzenlenmiştir. Aynı şekilde, Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar'da ve Aile Hekimliği Kanunu'nda da personelin kendi rızası ile kullanmadığı izinlerin devredilemeyceği düzenlemesi yer almaktadır.
Yukarıdaki hüküm ve açıklamalar çerçevesinde 657 sayılı Kanuna tabi kadrolu personel ile 657 sayılı Kanunun 4/B maddesi ile 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 45/A maddesine göre istihdam edilen sözleşmeli personelin ve Aile Hekimlerinin ve Aile Sağlığı Elemanlarının, Vekil Ebe ve Hemşirelerin, aynı şekilde sözleşmeli il yöneticileri/sağlık tesisi yöneticilerinin COVID-19 pandemisi nedeniyle iradeleri hilafına kullandırılmayan yıllık izinlerinin, adil ve elverişli çalışma koşullarından yararlanma hakkı ile dinlenme hakkının temel hak ve özgürlüklerden olması ve söz konusu çalışanlarımızın herhangi bir mağduriyet yaşamaması için bir sonraki yıla (2021 yılı) devredilmesi, ayrıca yaş haddinden veya malulen emekli olacakların talepleri halinde var olan izinlerinin emeklilikten önce kullandırılması cihetine gidilmesi hususunu tensiplerinize arz ederim.'' denilmiştir.