Sayın Yusuf Tekin, eğitimde sessiz devrim gerçekleştirildiğinden dem vurmuş.
Atanmayan öğretmenler, yeri göğü inleterek müzmin dertlerini yakarıyorken;
Atanan öğretmenler, çakılı kadro olduklarını ve yer değiştiremediklerini sabırla beklemiş ve ağızlarına kadar gelmiş sözcüklerle seslendirirken;
Okul idareleri ve öğretmenler, ya bir velinin ya da bir öğrencinin gazabıyla karşılaşmayı elleri kolları bağlı dert yana yana beklerken;
Okul idareleri, temizlik görevlilerine ihtiyaç duyduklarını içlerini döke döke anlatırken;
Bir idarecenin ya da öğretmenin öldürülmesini veyahut şiddete maruz kalmasını meslektaşları inim inim inleyerek kamuoyuna açıklarken;
Düz ögretmen, uzman öğretmen, başöğretmen tüpten çıkarılan enflasyonun sonuçlarıyla yaşamın içinde ha bire yüzleşerek statülerine göre feveran ederken;
MEB mülakatlarına güvenilmediğini birçok öğretmen ve öğretmen adayı yüzümüze yüzümüze bağıra çağıra vururken;
Birçok veli, her ders yılı başında kayıt parasına ateş püskürürken;
Birçok öğrenci, değişken eğitim sisteminin altında üzüm gibi feryat ede ede ezilirken;
Daha birçok konuda insanlar, memnuniyetsizliklerini bir anlık cesaret kıvılcımıyla dile getirirken yani bu kadar ses söz varken sessiz devrim değil de sesli devrim olur. Tabii duyuluyorsa... Duyulmuyorsa size katılıyorum Sayın Tekin: sessiz sedasız devrim olmuştur. Bu devrimden de milletin haberi yoktur. Sizler milleti duymazsanız millet de sizin devrimi duymaz. Üzgünüm, kusura bakmayın.
Bakış zaviyemizi değiştirelim. Milletin, insanların, paydaşların sorunları göz önüne alınarak düşünürsek sesli değil, gürültülü, hatta iniltili, devrim de diyebiliriz. Görüyorsunuz, devrimin sıfatı kişiden kişiye göre değişebilir.
Sayın Tekin, sizinki sessiz devrim değildir.
Ne yazık ki herkesi etkileyen bir sukutuhayaldir.
İnsanları biraz daha korkutursanız suspus inkılabı; gerçeklik ile yani yaşanılan ile söylediklerinizin arasını biraz daha açıp salt söylediklerinizi insanlara inandırmaya kilitlenip bildiğinizi okursanız nevbahar ihtilali yapmış olabilirsiniz.
Biz devrim falan istemiyoruz. Devleti yaşatan
insan, hak ettiğini yaşayabilsin. O kadar...
Saygılarımla...
Yusuf Sevingen