2023-2024 ders yılını bitirdik.
Bu ders yılı içinde Yusuf Tekin'den mütevellit birçok gündemle meşgul olduk.
Sayın Yusuf Tekin, eğitim öğretim ortamına epey yoğunluk getirdi. Hızı da hızdı yani. Gelgelelim neticeleri, meyveleri, mahsulü nasıl olur, bilinmez. Ön yargılı olunmamalı.
2024-2025 ders yılı bu bağlamda bu ders yılında konuşulanların sahadaki karşılığını görebileceğimiz bir yıl olacak. Dönüm, dönüş de diyebiliriz. Virajı alabilecek mi eğitim arabası? Ben, önümüzdeki ders yılına ön izleme senesi de diyorum. Bakalım, görelim, neler olup bitecek. Dediğim gibi ön yargılı olunmamalı.
Sayın Yusuf Tekin otoritesini, eğitim camiası iliklerine kadar hissedecek. Bu, kesin bence. Net!
Sayın Yusuf Tekin, baskın ve yetke yapısıyla merkez kuvvetleri adeta diz çöktürmüş durumda ... Taşra kuvvetlerini ise daha da basķılayabilir. Elbette bu ahval, kişileri hiyerarşik kul ve köle haline getirebilir. Allah korusun...
Merkez teşkilatta kimse Yusuf Tekin'e itiraz edecek durumda değil. Müsteşarlıktan beri olagelen bir durum... Olağan...
Öyle ki hiyerarşik kul ve köle zihniyetinde olan bir yetkili, işlerin yolunda gitmediğini görse bile Sayın Yusuf Tekin'e bunu dile getirecek güveni ve cesareti kendisinde bulamayacak. Kaza olacağını bile bile, göre göre kazanın olacağı kaçınılmaz hal alana dek söyleyememe hali... Bence düşündürücü olmalı. Hakikaten acı... Olan, eğitimin içindekileri bulacak. Yazık ülkeye ve ülke insanına...
Çünkü bu durum Sayın Yusuf Tekin'e daha ağır bir yük ve sorumluluk yükleyecek. Günün sonunda herkes köşesine çekilip emir bekleyecek, hiç kimse kafa yormayacak. Yusuf Tekin'e daha çok düşünme yükümlülüğünü de beraberinde getirecek. Yusuf Tekin, kendisini zorlamamalı. Kafa yorma ve düşünme halinin önündeki engel, mizacındaki itaate dayalı otorite kurma çabası... Hükmetme iştiyakı... Bu, bürokrasiyi hantallaştırır. Bürokrasinin elini kolunu bağlar. Ve günün sonunda herkes Yusuf Tekin'in gözünün içine ve ağzına bakar duruma gelir. İyi hal değildir. Merkez ve taşraya, layüsel bir konformizm yaratır.
Netice olarak Yusuf Tekin de bir insan, Allah 'ın bir kulu bunu kaldırabilir mi, buna yetişebilir mi?
Bunu kestiremiyorum. Lakin gerilimi, stresi bu bakımdan daha fazla olacak. Kendi başına kalakalabilir. Bir yerde dayanamayıp müstafi olur. Başımıza birçok işi yıkıp gitmiş olması da millete ağır gelir. Gelen, emin olun gidenin getirdiklerini ortadan kaldırır. Al sana darmaduman hal... O zaman Yusuf Tekin'e nasıl müteşekkir olacağız?
Sayın Tekin'in beklentileri ve dedikleri olmazsa, kafasındakiler sahaya yansımazsa bir yerden sonra kopabilir de dediğimiz üzere.
Sayın Tekin, kaşlarını çatarak ya da yüzüne dominant ifade takarak etrafındakilere hükmedebilir. Gelin görün ki hükmederek işler yürümez. Hükümranlık bir yere kadar işe yarar. Fazlası hükmeden kişiyi yorar ve dengesini bozar. Etrafındakileri dağıtır. Evet efendim öyledir efendim, modunda bir güruh oluşur. Hiyerarşiye kul köle olmuş bir yapı yapılandıramaz...
Gerçekler değil de -mış gibiler hakim olur. Sayın Tekin de o dünyada kendisini iyi hissetmez. İnsan ruhuna dayanışma ve iş birliği kültürü güzel gelir. Diğer türlü ayrışmalar olur.
Sayın Tekin, bakanlık koridorlarında konuşulanlardan hareketle ağır abi ve çok sert mizaçlı bir insan... Bence en büyük handikap budur işte.
Sayın Tekin, yumuşayınız. Zira herkese ihtiyacınız var. Ne kadar güler yüzlü görünürseniz o kadar çekersiniz yeniliklerinize. İnsanlar sizin huzurunuzda rahat olmalı ve rahat konuşmalı. Rahat olamazsa meclisteki vekiller gibi bürokratlarınız da başlarını kaldırıp indirecektir. Her dediğiniz onaylanacaktır. Siz ne derseniz o olacaktır. Ve arkanızdan fazlasıyla konuşulacaktır. Sendikalar bile yanınızda evetçi, dışarıda hayırcı ise tefekkür ediniz... İnsanların birbirini tutmayan yönleri, sizin mizacınız kaynaklı olabilir mi?
Size tavsiyem şudur naçizane:
Öğretmenlere jestler iyi gelir. Tatil ve bayram moduna giren öğretmeni yüz yüze seminer ile okullara döndürmek, sizin mizacınızı öğretmene keskin ve sert yansıtıyor. Tatil ve bayram modundan çıkıp okula gelen bir öğretmenden ne bekliyorsunuz? Verim mi? Bu seminer, çevrim içi olursa yeni müfredat sekteye mi uğrayacak?
Büyük işler için küçük işlerden taviz verilir. Mesele büyük işlerde özenli, dikkatli, çalışkan, azimli olabilmektir. Öğretmenin ihtiyacı dinlenmedir.
Küçük işlerle ilgili jestler iyi gelir.
Bence tam vakti şu açıklamanın:
"Öğretmenlerimizin sene sonu seminerlerine çevrim içi katılacağını belirtir, iyi tatiller ve güzel bir mola dileriz."
Saygılarımla...
Yusuf Sevingen