Tüm Dünyada ve ülkemizde en çok konuşulan konuların başında hâlâ “eğitim” gelmektedir. 2024 yılı içerisinde de ülkemizde en çok konuşulan, tartışılan konulardan biri yine eğitim hatta “maarif” konusu oldu. “Eğitim kavramı yerine, eskiden olduğu gibi “maarif” kavramını kullanmaya başladık ve bu kelimeyle başlayan bir de model ortaya koyduk. “Maarif Modelimizin” hayırlı olması, başarılı olması niyazımızdır.
Maarif; eğitim-öğretim sistemi, bilgi anlamında Arapça’dan dilimize geçmiş bir kavram ve çoğunlukla “marifet” yani beceriler, bilgiler anlamına gelmekte. Günümüzde bu kavram yerine daha çok “eğitim” kelimesi kullanılmakta. Osmanlı döneminde yaygın olarak kullanılan maarif kelimesi, dönemin bakanlığına da “Maarif Nazırlığı” şeklinde ad olmuştur. “Eğitim” kelimesi, maarif kavramını tek başına karşılamadığı için, “eğitim-öğretim” kavramlarının ikisi birlikte kullanılıyor ve “eğitim ile öğretim” bir birinden ayrılmış oluyor. Hem Osmanlıyı hem Cumhuriyet dönemini yaşayan Rahmetli Nurettin TOPÇU da ünlü eserine “Türkiye’nin Maarif Davası” adını vererek, maarifi tekrar hatırlatmıştır. Naçizane biz de on – on beş yıl kadar önce kurduğumuz bir sosyal medya grubuna “Maarif Davamız” adını vermiştik.
Eskiye göre pek de kullanılmayan maarif kelimesi hem eğitimi hem de öğretimi ihtiva ettiği, öğretimden ziyade eğitimi öncelediği için “Türkiye Yüzyılı’nda, maarife tekrar dönüş yapıldı. Maarif Modeli çalışmaları kapsamında müfredat güncellemeleri yapılarak, bu eğitim-öğretim yılında, birinci, beşinci ve dokuzuncu sınıf okutacak öğretmenler eğitime alındı yeni model uygulamaya koyuldu.
"Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”, öğrencilerin ileri düzey kavramları ve karmaşık düşünce yapılarını keşfetmelerini teşvik edecek şekilde kurgulandı. Böylece öğrencilerin potansiyellerini mümkün olan en üst düzeye çıkarmalarına katkı sağlamak amaçlandı. Yeni müfredatla birlikte eğitimde “beceri odaklı ve öğrenci merkezli” bir yaklaşım benimsendi. Ölçme ve değerlendirmede ise köklü değişikliklere gidilerek, ölçme ve değerlendirmeye “süreç” değerlendirmesi eklendi. Yeni müfredata uygun olarak yenilenen ders kitaplarında, “süreç odaklı ölçme” kapsamında; zenginleştirme etkinlikleri ile geliştirilen öğrenciyi zihinsel, sosyal, duygusal, duyuşsal, fiziksel ve ahlaki açıdan bir bütün olarak gören “bütüncül eğitim yaklaşımı” kabul edildi.
Okul güvenliği ve estetiğine önem veren, adalet, irfan, hikmet, merhamet, iyilik, yardımlaşma, doğruluk, çalışkanlık, faydalı olmak ve güzellik gibi değerlerin benimsendiği Maarif Modeli’nde, öğrencilerin zihin gelişimlerinin yanı sıra beden ve duygu yönünden de gelişmeleri amaçlanıyor. Maarif Modeli ile bütün ideolojilerin üstünde millî bir şahsiyetin oluşumuna katkı sağlamak ve millî bilince sahip şahsiyetlerden oluşan bir toplum oluşturabilmek adına; ahlaklı, erdemli; milleti ve insanlık için iyi, doğru, faydalı ve güzel olanı yapmayı ideal edinmiş bilge nesillerin yetiştirilmesi hedefleniyor. Ayrıca eleştirel düşünen, problem çözen, karar veren, mesuliyet ve ülkü sahibi; yalnızca medeniyete uyum sağlamakla yetinmeyip etkin olarak medeniyet kurucusu ve geliştiricisi nesiller yetiştirmek de yeni eğitim sistemimizin ilkeleri arasında. Maarif modeli ve bu model doğrultusunda güncellenen yeni müfredatı uygularken, öğrencilere çok yönlü düşünme, meraklı olma, eleştirel düşünme, analitik düşünme, iş birliği yapabilme, problem çözme gibi eğilim ve becerilerin de kazandırılması isteniyor.
Maarif Modeli müfredatında, “Orta Asya” kavramının yerine “Türkistan” kavramının kullanılmasına da geçildi. Sadece bu değişikliğin bile Asya kıtasının büyük ülkelerinde, “Türkiye'nin “Türkistan” terimini benimsemesi, bölgedeki etkilerini dengeleme çabası olarak görülebileceği için Moskova, Tahran ve Pekin'de endişelere yol açabilir' şeklinde değerlendirmelerin yapılmasına neden oldu.
Maarif modelimiz; “köklerden geleceğe” mottosuyla ifade ediliyor. Yetkin, erdemli bir öğrenci yetiştirmek için bütüncül bir anlayış benimsenirken, “Erdem-Değer-Eylem Çerçevesi” ile değerlerini bilen, erdemli öğrenciler yetiştirilip, eyleme de yönlendirilmesi isteniyor. Milli ve manevi değerlerin kazandırılıp, sosyal sorumluluk alan bireyler yetiştirilmesi hedefleniyor. Model ile programlar sadeleşti. Beceri odaklı hale getirildi. Sistem okuryazarlığı ilk defa bir müfredata eklendi. Yazımı kolay temel harflerden başlanarak, anlamlı ve daha somut kelimelerden okuma- yazma süreçleri başlatıldı. Örneğin; anne kelimesinin yazılması, Ela kelimesine göre çok daha anlamlıdır. Sonuçta, her çocuğun bir annesi vardır.
Maarif Modeline niçin geçildi, neden böyle bir modele ihtiyaç duyuldu? Bu soruya verilebilecek cevaplar, birkaç doktora çalışmasının konusunu oluşturabilecek mahiyette ve derinlikte olsa da bazı kısa başlıklardan bahsedilebilir. Elbette; öncelikle kaliteyi arttırmak, küresel rekabete çocuklarımızı hazırlamak için Maarif Modelini gidildi. Türk Eğitim Sistemi, istenilen seviyeye gelmediği, beklentileri karşılamadığı için Maarif Modeli getirildi. Devletin, en büyük kaynağı eğitime ayırması, büyük teknolojik yatırımlar yapmasına karşın, “maarif davasında” güllük gülistanlık bir sonuca ulaşılamadığı için sistem değişikliğine gidildi. Şimdiye kadar yapılan değişiklikler uygulamaya dönük, ölçme ve değerlendirme biçimleriyle daha çok ilgili olan biçimsel değişiklikler olduğu için sistem değişikliğine gidildi. Öğrencilerimiz Matematik derslerinden yapılan sınavlarda eksilere düşüyorlardı ve çeşitli ölçme sonuçlarına göre gerilerdeydik. Talim Terbiye Kurulu Üyesi Dr. Mehmet Baki ÖZTÜRK’ün dediği gibi “Dünya, artık başka bir yöne doğru gidiyor. Dijital dünya herkesi kapsarken bunun müfredatta yer almaması düşünülemezdi. Dünya'nın eğitim skorları en iyi yirmi ülkesinde de yeni ihtiyaçlara göre yeni arayışlar, yönelişler başladığı için bizde de maarif modeline geçildi.
Yazımız kaleme alınırken Sivas İl Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Necati YENER’in, Maarif Modeli temalı konuşmalarından notlara da yer verilmiştir. ALLAH C.C, nasip ederse devam ederiz.
Es-selam…
Ömer Emir DOĞAN