Şiddetin her türlüsüne karşı olmalıyız. Fiziksel, psikolojik, sözlü şiddet hayatımızın hemen hemen her evresine yayılmış ve normalleşmiş durumda maalesef. Bu konuda biz yetişkinlere önemli görevler düşüyor. Peki bizler napmalıyız? Çocuklarımıza küçük yaşlardan itibaren saygılı olmayı, doğru yerde ve zamanda doğru bir şekilde davranmayı öğretmeliyiz. Bizler de birbirimize karşı nazik davranmalıyız. Dışarıda, evde, misafirlikte, akraba ziyaretinde, kamu kurumlarında ve birçok yerde. Bir tepki vermeden önce düşünmeliyiz. Ön yargılarımızı bırakmalıyız, ben merkezci düşünmemeliyiz. Öfkemizi kontrol etmeyi öğrenmeliyiz. Şiddet ile bir yere varılmaz mantığıyla hareket etmeliyiz. Şiddet her zaman şiddeti doğurur. Şiddet ile davranılmaya devam edilirse bir gün herkes zarar görecektir. Bugün sana yarın bana ve diğerlerine yapılır bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığıyla davranılmaya devam edilirse. Geleceğimiz için daha iyi ve daha âhlaklı bir toplum düşünmeliyiz. Ahlak aynı zamanda kendi içinde bir düzen ve insan hukuku barındırır. Bunun için de özellikle zararlı içeriklerden çocuklarımızı korumalıyız. Sosyal medyada saatlerce vakit geçirmek ister istemez zararlı içeriklere maruz kalınmasına neden oluyor. Bu tür içerikler de maalesef hem fiziksel, hem zihinsel hem de psikolojik nitelikte insana büyük zararlar veriyor. Herşeyin fazlası zararlı olduğu için sosyal medyanın da hayatımızda kontrollü ve sınırlı bir kullanımı olmak zorundadır ve bu durum insanın yaşına ve özelliklerine göre değişmelidir.
Nilüfer KABALI BULUT
Eğitimci-Yazar